614—“Dünya ahiret ehline haramdır, Ahirette dünyaya bağlı olanlara haramdır ve her ikisi de ehlüllah’a, kendilerini sadece Allah’a adayanlara haramdır.”
(Eşrefoğlu Rumi, M. Nüfus, s. 104-105; Elbani Silsilet-ül el Ehadis-üddaife, h: 32; Elbani Daifül Cami, h: 3009; Acluni, K. Hafa, h: 1314; El Mizan, 1/388; Kenzül ummal, 6071; Deylemi Müsned, 2/230)
Süyuti bu uydurma hadisi, (4269) Numara ile Cami-üssağir adlı eserinde zikretmiştir. Süyuti, bu eserinde sözkonusu olan bu hadisin İbn Abbas tarafından rivayet olunduğunu ve hasen bir hadis olduğunu Deylemi’nin Müsned-ül Firdevs adlı kitabında yer aldığına işaret etmektedir. Nitekim Ramuz el Ehadis kitabında da böyle geçmektedir. Zaten bu kaynaklarına her İkisi de suhhat açısından muteber kaynaklar değillerdir.
Hadis olarak uydurulan bu söz de denmek isteniyor ki: “Dünyayı isteyenler, ahiretteki zarardan kurtulamazlar. Ahireti isteyenle ise Dünya ni’metlerini kaybederler. Allah’I isteyenler ise hem dünyaya ve hem de ahireti istemeyenlerdir. Bu durumdan Peygamberimiz ve sahabeyi kiram, ne dünya nimeti ve ne de ahiret ni’met istememiş olması lazım. Peki onlar böyle mi yaşadılar?
Ancak zikredilen bu söz hasen hadis olması söz konusu olmaz. Çünkü Ehlüllah olan kimselere hem dünya ve hem de ahiretin haram olduğundan söz edilmektedir. Buna göre Allah’ın en has kulları olan peygamberler ve onların çağında samimi bir iman ile yaşamış olanlardır. Mademki dünya ve ahiret Ehlüllah’a haram ise bunların evlenmeleri, Hz. Davud ve Hz. Süleyman gibi peygamberlerin saltanat sürmeleri, köşklerde saraylarda yaşamları nasıl helal oluyor?
Ehlüllah’ın en ileri gelenlerinden en önde kabul edilen, Kadiri tarikatının kurucusu, Gavsı Azam diye anılan kendi yazdığı kitaplarından alınan hayat hikayesine göre 46 çocuğu var. Kaç tane hanımı, cariyesi var bilmiyoruz. Buda’nın hikayesine alıp İbrahim b. Edheme’e yakıştıranlar, “Benim ayaklarım bütün evliyanın boynundadır diye böbürlenen A.Geylani’yi niye sorgulamıyorlar?
Hele bir de günümüz şeyhlerini, tarikatlarını gözümüz önüne getirelim. Bir eli yağda, bir eli bal da yaşayanlar, köşklerde, saraylarda oturanlar, torunu yaşında hanımlarla harem hayâtı kuranlar, Mercedeslere, Limuzinlere binenler, şirketler Holdinkler kurup faprika sahibi olanlar, bunlar mı Ehlüllah olanlar? Allah’I siz kime benzetiyorsunuz ki, onun ehlinin, ailesinin olduğunu hadis diye uydurmalarla katıyorsunuz?
615—“Doğrusu Allah, dünyaya üç parçaya ayırdı. Bir parçası müminler içindir, bir parçası münafıklar içindir ve bir parçası da kafirler içindir. Mümin, buradan sadece azığını almakla yetinir. Münafık onun süsüne takılır, kafirler ise sadece dünyaluk elde etmek ve bundan yararlanma gayretine girerler. Ahiret hayâtı ile ilgili bir işle ilgileri yoktur.”
(Eşrefoğlu Rumi, Müzekkinnüfus, s. 105)
Ulaşabildiğim Kaynaklarda böyle bir rivayete rastlamadım. Belki de hadis değil de, konuşulan bir söz olarak bu üç sınıf insan için bir değerlendirme olarak görülebilir ama hadis olarak değil.