Ülkemizde mağlumunuz halk olarak zorlu bir süreçten geçiyoruz. Halk olarak diyorum çünkü pahalılık, geçim zorluğu, zamlar gibi olgular sadece halkı etkiliyor sadece halk için var geçim sıkıntısı. Emekliye gelince para yok, milletvekillerine gelince kırılmasınlar... Hiçbir parti ayırmaksızın, her görüşten olan bütün milletvekillerinin bu halka bence büyük bir borcu var. Sizleri bu halk seçti sırf keyif yapasınız, para kazanasınız diye değil. Gerekeni yapın diye seçildiniz! Bu ülke ve toplum için doğru kararlar alın, halkın dertlerine derman olun, vatandaşın sorunlarını meclise taşıyın denilerek oylar verildi sizlere. Sonuca gelince ise tabiki hüsran... Vatandaş çoktan unutulmuş.
              Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin bütçe harcamalarına bakarken gülmeden edemedim çünkü öyle komik yerlere harcanıyor ki bu bütçeler fıkra gibi... Mesela tek bir örnekle açıklayayım. Milletvekillerinin yabancı dil kurslarının masraflarını TBMM bütçesinden karşılanıyor. Neden? Üç gündür düşünüyorum bir tane mantıklı sebep bulamadım. Dünya kadar maaş ve ödenek alıyorlar, bi zahmet kurs ücretlerini kendi ceplerinden ödesinler. Bu halk evinin her giderini karşılamaya çalıştığı gibi, kurs masraflarını da kendi başına ödemeye çalışıyor. Emekliler çocuklara nasıl baksak, evi nasıl geçindirsek diye dertlensin, milletvekilleri de şahsi kurs ücretlerini bile meclise ödetsin. 
            Bu yabancı dil kursuyla ilgili değinmek istediğim diğer bir nokta ise şu; milletvekillerinin çoğu daha Türkçe bile meramını anlatamazken, danışmanlarından konuşma metni almadan çıkıp herhangi bir konuda hakkında konuşamazken yabancı dil öğrenip neyi anlatacaklar acaba? Boşa giden paralar, eriyen bütçeler, bütün bu yükün altında her geçen gün daha da yaşam kalitesi düşen vatandaşlar... Ayıptır ayıp...