Eskiden milli takımımızın maçları söz konusu olduğunda her şeye ara verilir, tek konu başlığı o futbol maçı olurdu. Bütün ülke ekranın başında heyecanla izlerdi. Şimdilerde ise bu heyecanı bu milletten söküp aldılar üstelik yeni de değil, çok uzun zamandır süregelen bir durum bu. Milli takıma seçilen futbolcular torpil üzerinden seçilmeye başlanınca, milli takımda milli bilinç kalmadı, ruh kalmadı, yetenek kalmadı. Ne kadar yetenekli futbolcumuz varsa önüne engeller çekildi. Sporda da torpil gerekiyordu, torpili olamayan nice yetenekli gençlerimiz harcandı ve harcanmaya devam ediyor. Haliyle emeksiz, doğru düzgün yeteneği olmayan, bazı medya kuruluşlarının yaptığı haberler ile kendini çok iyi zanneden futbolcular türemeye başladı. Çok uzaklarda aramayın milli takımımızda çok var bunlardan. Örneğin; Burak Yılmaz. Kariyeri boyunca başarısından ziyade karakterinden kaynaklı haberlere gündem olan bir futbolcumuz. Yeşil sahada sergilediği tavırlar, yanlış tutumlar gibi birçok konuya değinebiliriz. Tabi ki çok güzel işlere de imza attığı oldu ancak sanki bulunmaz hint kumaşı gibi kendisini adlandırmasını kabul edemiyorum. Geçtiğimiz maçta verilen penaltıyı kaçıran Burak Yılmaz, gelen yoğun tepkiler üzerine artık milli takımı bıraktığını açıklamış. Çokta önemli bir konu olduğunu düşünmüyorum bunun ve hatta geç kalınmış bir karar olduğu kanaatindeyim. Zahmet edipte ayrılabilmiş, maalesef yetkili merciler kendisini gönderemediler bir türlü. En az Burak kadar yetenekli çok futbolcumuz var. Burada kızdığım nokta Burak Yılmaz dahil diğer bütün takım arkadaşlarının da milli takım ruhundan bilincinden uzak olması, tavırlara girmesi, küsmesi… Hiçbirinin küsmeye de, kızmaya da, tavra girmeye de hakkı yoktur. Hepsi canla başla bu milleti bu ülkeyi temsil edip, en doğru şekilde oynamak zorundadır ama “Nasıl olsa biz oynarız, yerimize kimse gelemez.” mantığı olduğu için beyefendiler neden yorulsunlar, neden çabalasınlar. Koca bir alkışı hakediyor bence milli takımımız ve milli takımın kurulmasında emeği geçenler zira dünya kupasından böyle rezilce performansla elenmek her babayiğidin harcı değildir!