Ancak ‘gerçek yetişkinler’ yaşamlarını özgürce aynı zamanda da sorumluluk bilinci içinde sürdürebilirler.
Evli, özgür ve sorumluluk sahibi bir insanın yaşamı aşağıdaki özellikte devam eder.
Evde kendisi için oluşturduğu özel bir yaşamı vardır. Bu yaşamını planlayıp kullanırken birlikte yaşadığı aile üyelerinin hem kendi gereksinimlerini hem de kendine olan gereksinimlerini göz önünde bulundurur. Kendisi için yaşarken diğerlerinin yaşamında da sorumluluk alır. Örneğin hem evin işleyişindeki işlere ve ilişkilere zaman ayırır hem de kendi isteklerini yapmak için zaman ayırır. Bütün bunları yaparken keyifli, istekli ve coşkuludur. Kedisi ve diğerleri için yaptıklarının, ilişkilerine ve gelişimlerine verdiği katkının farkındadır. Ev yaşamının keyfini sürer.
İş yaşamında, kendisi için oluşturduğu özel bir alanı vardır. Bu alanını geliştirip kullanırken hem kendi gereksinimlerini hem de birlikte çalıştığı iş arkadaşlarının ve hizmet verdiklerinin gereksinimlerini göz önünde bulundurur ve işine ilişkin sorumluluklarını eksiksiz bir şekilde, keyifle, coşkuyla ve isteklilikle yerine getirir. İş yaşamının keyfini sürer.
Kendinin ve eşinin anne baba ailesine ve akrabalarına ilişkin kendine özel bir ilişki ortamı oluşturur. İlişkilerini yürütürken bir yandan kendi gereksinimlerini bir yandan da akrabalarının gereksinimlerini göz önünde bulundurur. Akrabalık ilişkilerinin keyfini sürer.
Kendine eğlenceli, keyifli ve özel paylaşımlarla sürdürebileceği bir arkadaş çevresi oluşturur. Aile üyelerinin de kendileri için bu tür ilişkiler oluşturmalarını destekler. Bu çevre içinde özgürce ve kendine özgü bir ilişki ortamları yaşarken, evlilik ilişkisini de yüzünün akı ile sürdürdüğü bir sorumluluk anlayışı içindedir. Arkadaşlık dostluk ilişkilerinin keyfini sürer.
Toplum içinde özgür ve kendine özgüdür ama toplumun bir üyesi olduğunun da sorumluluğu içindedir. Doğayla ve diğer canlılarla ilişkisini özgürce oluşturur. Aynı zamanda doğayla ve diğer canlılarla bütünlük içinde yaşamanın sorululuğunu taşır. Toplum ve doğa ile olan ilişkilerinin keyfini sürer.
Yaşamlarında, ilişkiler içindeki olması çok gerekli olan bu dengeyi ancak ‘gerçek yetişkinler’ oluşturabiliyorlar.
Kendinize ve etrafınıza bakar mısınız lütfen, ilişkilerini özgürce ve sorumluluk bilinci ile organize edip sürdürebilen kaç ‘gerçek yetişkin’ görüyorsunuz?
Ben, baktığımda pek çok ‘yetişkin’ görüyorum.
Aaaaa bir de fark ediyorum ki ‘gerçek’ değilmiş…
