Son zamanlarda birçok şehrimizde kullanılan elektrikli scooter uygulamasından birçoğumuz haberdarızdır. Bu araçlar hem kolay kullanımıyla hem de eğlenceli sürüş deneyimiyle kısa sürede benimsenmiş ve ülkemizde yaygın hale gelmiştir. Maalesef ki bu uygulamanın yanlış ve kötüye kullanımından kaynaklı, önemli birçok sorun oluşturduğunu görme engelli bireyler olarak belirtmek isteriz değerli arkadaşlar...  Elektrikli scooter konusunun görme engelli bireyler   açısından neden sorun teşkil ettiği üzerinde durmak istiyoruz.  

En başta, bu araçların kullanım şeklinin hiçbir denetime tabi olmadığını düşünüyoruz. Şöyle ki; elektrikli scooterlar, artık her yerdeler. Tabi ki bu cümleyi reklam yapmak için yazmıyoruz. Her yerdeler derken; örneğin trafik ışıklarındalar, elektrik direklerindeler, kaldırımdaki ağaçlardalar… kısacası kullanıcıların bu araçları bağlayacak herhangi bir yer bulmaları park etmeleri için yeterli.

Merkezi yönetim ve belediyeler; Sanki tüm kaldırımları,  tüm yolları bu şirketlerin hizmetine vermiş.  “Peki, bu gelişi güzel her yerde başı boş bırakılan elektrikli scooter’ların biz görme engelli bireylere zararı nedir?” diye sorabilirsiniz elbette. Bu araçların, neredeyse hiçbir düzenlemeye, hiçbir kurala ve hiçbir kanuna tabi olmaması ve şirketin böyle keyfi bir tavır içinde olması, bizi öncelikle bir vatandaş olarak rahatsız ediyor.  bu ülkede yaşayan görme engelli bireyler olarak; bizlerin hayatı tehlike altında. Bizler, zaten kaldırımların ve yolların düzensizliğinden şikayetçiyken, esnafların ürünlerini sergileme şeklinden mustaripken, çöp kutuları, gelişigüzel park edilen arabalar sebebiyle arkadaşlarımızın ölümüne şahit olmuşken, bacaklarımızı kaldırım kenarlarındaki dubalara, kafalarımızı süs olsun diye dikilen ağaçlara vurmaktan bıkmışken; son günlerde, bir de “elektrikli scooter” denen fütursuzlukla karşı karşıya kalmış bulunmaktayız.   İlk bakışta sorunun kullanıcıların bu elektrikli scooterları park etme şeklinden kaynaklandığını düşünebilirsiniz fakat bu, yaşanan sorunun ancak buzdağının görünen kısmına karşılık gelir. Buradaki asıl acı kısım; sistemin bu başıboşluğa müdahale etmemesi.

Mesela, elektrikli scooter şirketlerine hiçbir şekilde ulaşamıyorsunuz, yani muhatap yok. Derdimiz, asla bu şirketlerin kapatılması değil. Halkımızın severek kullandığı bu araçların piyasadan kaldırılması da değil. Derdimiz, martıların kullanımının ve park edilme konusunun, akılcı bir yaklaşımla, kurallara tabi olmasıdır.

Birilerinin canı yanmadan, kimseye zarar gelmeden tedbir alınmasını istiyoruz. Umarız, artık neredeyse herkesin farkında olduğu bu soruna daha fazla göz yumulmaz...