Geçmişindeki kısa bir dönemin, kirli, karanlık ve seni sarsan, o zamanlarına takılıp kalmışsın. Kalma…

Otuzlu yaşlarının sonlarındasın ama hala yirmili yaşlarının başlarında yaşıyorsun, olmaz…

Geçmişte üzüldüğün, kırıldığın, incindiğin yaşantıların olmuş… Olabilir, çünkü insansın…

Şu dünyada herhangi birinin başına gelen herhangi bir şey senin de başına gelebilir, gelmiş. Yalnız değilsin…

Bazen kazanmak için inatlaşmayı bırakmak, savaşmaktan vazgeçmek gerekir. Hele de yıllar süren savaşın ve inadının seni istediğin sonuca götürmediyse, vazgeç…

Geçmişe ilişkin intikam düşüncelerin yıllarca senin o olayların olduğu zamanlarda sıkışıp/saplanıp kalmana neden olmuş, fark et…

Dolaştığın yolların, yolun olmadığını öğrendin, o yollardan çık…

Kimden medet umduysan hayal kırıklığına uğramışsın. Etrafını yeniden gözden geçir, bazılarına yol vermek iyi gelir, yol ver…

Yol verdiklerinden sonra yeni açılan yollarına odaklan, yollarını yeniden döşe…

Bitirdiklerin, yeni başlangıçların zeminini oluştursun, yeniden başla…

Geç diye bir zaman yok, zarardan dönmeler var. Zarardan dönmeler seni olgunlaştırarak güçlendirir, güçlen…

Kendine hayrı ve yardımı olmayana kişiye, hiç kimse bir şey yapamıyor, yapsa da bir işe yaramıyor, önce kendine yardımın ve hayrın olsun…

“Hiç mutlu değilim” diyorsun, nasıl olasın ki…

“Ömrüm geldi geçiyor ben daha bir düzen tutturamadım” diyorsun, tutturamazsın tabii,

O kadar geçmiştesin ki, bırak bu gününü yaşamanı, geleceğinden de oluyorsun, artık olma…

O günlere takılıp kalman önünü görmeni engelliyor, izin verme…

Geçmişte yaşadığın bütün olumsuzlukları ve sıkıntılarını ait oldukları yerde bırak. Onların kötü anıların olarak kalmasına izin ver. Geçmişin prangalarından kurtularak kendini özgürleştir. O zaman gelecek sana iyi gelecek…