Her gün telefonlarımıza gelen o malum mesaj ‘’ "Sizleri Telefonla Arayarak Kendilerini Polis, Asker veya Savcı Olarak Tanıtıp, Sizden Para, Altın İsteyen Şahıslara İnanmayın.’’ Aslında bu uyarının daha sık yapılması gerekir. Çünkü dolandırıcılar her yerde. Gün içinde ‘’SN. Müşteki 0000/00 esas numaralı icra dosyasına olan borcunuzu hemen ödemezseniz hakkınızda hapis cezasına hükmolunacaktır‘’ mesajı yahut ince ve itici bir sesle ‘’Hanfendi Güven Hukuk Bürosundan arıyorum borcunuzu ödemezseniz hakkınızda işlem başlatıcaaaz’’şekline bir çağrı almanız artık kaçınılmaz. Çünkü artık herkesin ulaşılabilirlik düzeyi çok yüksek. Dolandırıcının birini engellesek diğeri yanı başımızda. Birinden kaçsak ötekine yakalanmamız an meselesi. Dolandırıcılar da bir o kadar arsız bir o kadar özgüvenli. Katiyen kendilerini ezdirmiyorlar hatta dolandırıcı olan mağdur gibi davranıyorlar. Peki biz bu dolandırıcı kıskacında ne yapacağız? Agah olacağız. Müşteki sıfatının icra borcuyla bir ilgisi olmadığını bileceğiz. Hukuk bürolarından alakasız bir aramanın muhatabı olmayacağımızı bileceğiz. Hukuki işlerin tebligat prosedürüne tabi olduğunu bileceğiz. Vatandaş hakkında yapılan her işlem için tebligat gönderilir. Size bir tebligat gelmedi ise resmi merciler sizinle muhatap olmuyor demektir. Karşımızdaki kişiye sen kimsin demekten çekinmeyeceğiz. Sizi arayan kişi dolandırıcı değilse kim olduğunu söylemekten imtina etmez. Ancak dolandırıcılar sorulara cevap vermez. Ve en önemlisi kendimizi bileceğiz. Tarafı olduğumuz işlemleri, borç durumumuzu, tarafı olduğumuz dosyaları bileceğiz , takip edeceğiz. Yoksa her gün ava çıkan dolandırıcılara bugün değilse de bir gün av oluruz.