Türkiye’de 129 devlet üniversitesi, 77 vakıf üniversitesi bulunmaktadır ancak bu üniversitelerde genel olarak bölümler teknik bilgiler öğretmekte. Günümüz şartlarında mezun olan binlerce üniversite öğrencisi, teknik bilginin yanı sıra pratik bilgiler öğrenmediği için iş bulma konusunda ciddi sorunlar yaşayabilmektedir. Ayrıca birçok sektörde yetkin personel açığı gün geçtikçe artmaktadır.
Dünyada son yıllarda yaşanan Covid-19 salgını, ekonomik kriz, savaşlar, depremler ve küresel dünyadaki diğer gelişmeler üretim noktasında kalifiye personel bulmakta ülkemiz ve dünyada bir problem haline gelmiştir. Yeni nesil gençlerinde sosyal medya platformlarında özendikleri hayatlar ve üniversite hayatında yaşadıkları rahat bir yaşam tarzından dolayı çalışma hayatına adapte olamadıkları görülmektedir. Aynı şekilde üniversitede bu öğrencilerimiz sanayi tulumu ile uygulamalı dersler görmeli, inşaat kıyafeti ile çalışmalı ve benzeri mesleklerde gençlere sevdirilmeli. Yıllar önce gençlerimiz ilkokuldan sonra bir usta ve kalfa yanında yetişirken saygıyı, sevgiyi ve iş hiyerarşisini öğreniyordu. Mesleğine inancını toplumda en adil şekilde de icra edebiliyordu.
Bunların yanı sıra mezun olan gençlerimiz ise aldıkları diplomalardan dolayı kendilerini mesleki açıdan yetkin görseler de, mesleği icra ederken tecrübe konusunda problemler yaşamaktadır. Hatta herhangi bir özel sektörde aldıkları üniversite diplomasından dolayı, yıllardır sektörde emek vermiş tecrübesi olan ve işin her alanında uzmanlaşmış lakin diplomaya sahip olmayan diğer meslektaşlarının yanında çalışmak istemiyorlar. Bu kişilerin deneyimlerinden faydalanmak istemedikleri gibi, esnek saatlerde bol tatili olan masa başı işlerinde bulunmak istiyorlar ama ülkemizde üniversitelerden mezun olan gençlerimizin yüzdelik bir kısmı ancak hayal ettikleri masa başı işte olabilirler. Lakin üniversitelerimiz dönüştürüldüğü takdirde gelecek nesillerimizin de örnek alabileceği sektörlerde bugün ki usta dediğimiz her sektörün hamisi olacak gençler yetiştirilebilir.
Bu sorunlar üniversite sistemindeki köklü bir değişiklik ile gelecek nesiller için çözülebileceğine inanıyorum. Mevcut üniversitelerimizin en azından yüzde ellisi mesleki üniversite tarzında eğitim verebilir. Mesleki üniversiteden kastım ise; teknik bilgilerin yanı sıra uygulamalı bir şekilde mesleğini icra etmeyi öğrenen bir eğitim sistemi. Bu eğitim sisteminden mezun olan üniversite öğrencileri ise, sadece diploması ile iş başvurusu yapmayacak aynı zamanda edindiği tecrübe ve meslekteki uzmanlığı ile iş dünyasına adım atacak. Başladığı sektörde ‘çırak’ unvanı ile başlamak yerine ‘kalfa’ ve ‘usta’ statüsünde başlayabilecek. Yetiştirdiğimiz nesil eğitimli, teknik bilgilerle donanımlı ve ticari hayatında da başarılı olabilecek şekilde mezun olacaklardır. Bugünün kariyer dünyasına ışık tutmak istiyorsak, eğitim tek başına yeterli değildir.