Sivas Haberleri
SİVAS
00:00:00
Yatsı vaktine kalan
Sivas
Hafif yağmur
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
37,9506 %-0.1
41,0472 %-0.35
Ara
reklam

SİZCE CENNETE GİTMENİN EN KOLAY YOLU NEDİR?

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

    Sokak röportajlarının birisinde yoldan geçen gençlerden birisine "Cennet'e gitmenin en kolay yolu nedir?" diye sorulduğunda olanca doğal haliyle oradan geçen bir genç şu cevabı veriyordu;
    "Cennet'e gitmenin yolu Allah(cc) ile arayı iyi tutmaktır!"
    Peki bizi biz yapan, bize hayat bahşeden, bize her an rızıklar bahşeden, bizi her an yeniden hayatla buluşturan, bizi sürekli görüp gözeten, düştüğümüzde bizi tekrar kaldıran, kaybolduğumuzda bizi bize tekrar getiren, bize şah damarımızdan daha yakın olan hatta sinelerin dahi özünü bilen Allah(cc) ile bizim aramız nasıl?
    O(cc)’nunla "Dostlar alışverişte görsün!" babında bir ilişki içerisinde bir hayat mı sürüyoruz?
    Yada O(cc)'nunla öylesine, laf olsun diye bir bağ içerisinde miyiz? 
    Tam tersine O(cc)'nunla öyle bir bağ kurmalıyız ki kurduğumuz bağ bizi cennete taşımalı, mutlu etmeli, huzurlu kılmalıdır. Bunun yolu da hesabı değil hasbilikle mümkündür. Samimiyetle ve samimi niyetle mümkündür. İçten bir tövbe etmekle mümkündür. Allah'a karşı haddi aşmamakla mümkündür. Saf, arı ve duru bir din olan İslam'ı özümsemekle mümkündür. Özü ve sözü bir olmakla mümkündür. Akletmekle mümkündür. Allah(cc) ile arada olan aracıları kaldırmakla mümkündür. Allah(cc)'ın dost bildiklerini dost, düşman bildiklerini düşman bilmekle mümkündür. Sevdiğini sırf Allah(cc) için sevmek sevmediğini de sırf Allah(cc) nefret ettiği için ondan nefret etmekle mümkündür. 
    Nefsimize yenik düşmek, Allah'ın haram kıldığını helal, helal kıldığını haram kılmak, zalimlere meyletmek, kitaba değil kitabına uydurmak, nefsimize uymak, şeytanı mutlu edecek adımlara kapı aralamak, “21. Yüzyıldayız . Bu devirde başörtüsü de ne ki? Faizsiz ekonomi mi olurmuş. Sen kalbime bak. Kalbim temiz benim!” diyerek ibadetsiz bir din anlayışı geliştirmek, nikahsızlığı özendirerek aile gibi sağlam bir yapının temeline dinamit koymak, "Başörtüsü teferruattır!" diyerek örtünmeyi bir metrelik bir beze indirgemek, “İslam'ın siyasetle işi olmaz!” diyerek Müslümanların idareden el çekmelerini sağlayarak onları hep güdülmeye sömürülmeye mahkum bırakmak, “Bir lokma bir hırka!” edebiyatı ile Müslümanların dünya ile bağını koparmak, aklı devre dışı bırakarak akılla bir yere varılamayacağı tezini savunarak insanları akletmekten ve bilimsel çalışmalar yapmaktan yeni icatlara yeni keşiflere kapı aralamaktan yoksun bırakmak, insanlarla Allah(cc) arasına çeşitli aracılar koyarak insanları aldatmak, insanların kurtarıcılar beklemesi, kendi neslini değil de nefsini öncelemek...
    Bunlarla yaratıcı Allah(cc) arasında ki bağlar iyiden iyiye kopmuş demektir. Bu tür tavır içerisinde hareket edenler ümitsiz vakıalardır. Bunlarla yol yürünmez, maksat hasıl olmaz, hedefe varılmaz, menzile erişilmez.
    Bir ayetle konuyu nihayete erdirelim;
    "Ey iman edenler! Allah’ın huzurunda rükuya eğilin, secdeye kapanın ve yalnızca Rabb’inize kulluk edin ve bir de, dâimâ güzel davranışlar ortaya koyun ki, dünyada da, âhirette de kurtuluşa eresiniz!" Hacc Sur, 22/77
    Kısaca; 
    Allah(cc) ile arayı iyi tutmak isteyen, cennete gitmeyi amaçlayan bir insan hayatının her evresine Allah’lı olmayı, anlamlı olmayı, ahlaklı olmayı ve amaçlı olmayı odaklamalıdır.
    Selam ve dua ile!
 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *