Körlerin yazıp okumalarını sağlayan kabartma karakterlere Braille Alfabesi denilir. Görmeyenler kalıcı olması amacıyla karton üzerine yazılan ve parmak dokundurularak okunan özel bir yazı sistemi kullanırlar. Latin alfabesine benzemeyen ve üretilmesi daha kolay olan sade bir sistemle uygulanmış bu yazı, kartonu delerek yazılır. Braille Yazı, en basit olarak elle, tablet adı verilen plastik ya da metal alet ve çivi benzeri bir kalemle yazılır.
Kabartma yazı tableti Tableti bir cetvel ya da şablona benzetebiliriz. Birbirine menteşe ile tutturulmuş iki plaka mevcuttur. Bunların arasına kabartma yazı kartonu yerleştirilir ve iki plaka üst üste kapatılır. Çivi benzeri kalemle karton delinerek kabartma harfler oluşturulur. Harfler, delme sırasında kağıdın alt yüzüne çıktığı için bu yazının sağdan sola yazılması zorunludur. Yazım işi tamamlandığında, kağıt, tabletin arasından çıkarılır ve ters çevrilerek bu kez, soldan sağa doğru okunur. Kabartma yazı çok yer tutan bir sistemdir. Mürekkep yazıyla hazırlanmış bir A4 sayfasında yaklaşık 60 satır ve her satırda 80 – 90 harf yer alabilirken, en büyük boy kabartma yazı sayfasına 30 satır ve her satıra 44 karakter sığabilmektedir. Braille yazının şişkinliği ve karton kalınlığı yüzünden kitapların hacmi genişlemektedir. Bu da maliyeti ve depolama sorununu arttırmaktadır.
Bu nedenle kabartma yazıda yer tasarrufu sağlamak için her dilde kendine özgü kısaltmalar geliştirilmiştir. Bu yazma ve okuma hızını da arttırmaktadır.
Kısaltma sistemlerinde sık kullanılan kelimeler için tek harfli ya da iki harfli kısaltmalar oluşturulduğu gibi, çok tekrarlanan heceler ve kelime sonlarında kullanılan ekler için de kısaltıcı işaretler belirlenmiştir.
Örneğin, tek başına yazılan "a" harfi "aynı", "b" harfi "ben" anlamına gelir.
Bunun gibi, "bç" harfleri "biçim", "çf" harfleri "çift" olarak okunur.
Kısaltma kullanılan bir metinde yaklaşık olarak 4 te 1 yani Yüzde 25 oranında yer tasarrufu sağlanmaktadır.
Kısaltmada önemli bir mesele, sık sık değişiklik yapılmaması gereğidir. Örneğin ülkemizde uzun yıllar uygulanan birinci kuşak kısaltma kuralları yirminci asrın sonlarına doğru gözden geçirilmiş ve değişiklikler yapılmıştır. Her ne kadar,bu değişiklikler, ihtiyaçlar göz önüne alınarak yapılsa da önceki kuşak kısaltma kurallarıyla yazıp okuyan körler tarafından hemen benimsenememiş, alışkanlıklar devam etmiş ve eski sistemle yeni sistemi birbirine karıştırarak yazıp okuyan bir kesim oluşmuştur. Bu tür düzenlemelerin iyi planlanarak yapılması ve mümkün olduğu kadar değiştirilmemesi gerekir. Örneğin İngilizce’deki kabartma yazı kısaltma kuralları bir asırdır değiştirilmeden kullanılmaktadır. Körlerin okumasını sağlamak amacıyla kağıt üstünde kabartma yöntemini ilk kullanan Valentin Haüy adlı Fransızdı. Haüy'nin normal harfleri kabartma olarak kağıda basması, başkalarını daha basit biçimler bulmaya yöneltti. Ama bunlardan yalnızca Moon karakterleri hâlâ kullanılmaktadır. 1845 te İngiltere'de, Brighton'lı William Moon'un bulduğu bu karakterler bir ölçüde Latin harflerine benzer ve ileri yaşlarda kör olanlar tarafından kolaylıkla öğrenilir. Moon karakterleriyle yazılan kitapların bugün yaşlılar arasında, özellikle de İngiltere'de sınırlı bir kullanımı vardır.Fransız eğitimci Louis Braille (1809-1852) kendi adıyla anılan ve körlerin eğitiminde yaygın olarak kullanılan baskı ve yazı yöntemini geliştirmişti. Louis Braille babasının atölyesindeki aletlerle oynarken üç yaşında kaza sonucunda gözlerini yitirdi. Gene de kusursuz bir orgcu ve viyolonselci olmayı başardı. Bir burs kazanarak Kör Çocuklar Ulusal Enstitüsü'ne devam etmek üzere, 1819 da Paris'e gitti. Braille, okulda Charles Barbier'nin sergilediği bir yazı sistemiyle ilgilenmeye başladı. Parmak uçlarıyla dokunarak okunabilen kabartma noktalardan oluşan ve "Gece yazısı" olarak adlandırılan 12 noktalı sistem, savaş alanlarında gece haberleşmesi için hazırlanmıştı. Barbier'nin sisteminde mesajlar, bir kartonda delikler açarak iletiliyordu. Braille daha 15 yaşındayken 1824 te, nokta sayısını düşürerek, bu sistemi, basit bir aletle yazılan ve görmeyenlerin gereksinimlerini karşılayacak, altı noktalı matris sistemine dönüştürdü. Braille Alfabesi, körler için geliştirilmiş evrensel bir yazı sistemidir. Bir matris üstüne yerleştirilmiş, 1 ila 6 kabartma noktadan oluşan 63 karakteri kapsar . Kabartma yöntemiyle, satırlar halinde kağıt üstüne dizilen karakterler, parmaklarla hafifçe dokunarak okunur. Braille altı noktalık matrislere yerleştirilebilen 63 farklı karakterin kolayca tanınmasını sağlamak için, matristeki noktaları, yukarıdan aşağı solda 1, 2, 3 ve sağda 4, 5, 6 olarak numaralandırmıştı. Braille, altı noktanın değişik kombinasyonlarda kullanılmasına dayanan yöntemini daha sonra müzik notasına da uyguladı. Geliştirdiği yazı yöntemi üzerine 1829 da bir kitap yayınladı. Kitabın 1837 deki basımında, sistemi daha da ilerletti. Alfabe, Braille'in öğrenci arkadaşlarınca hemen benimsenip kullanıldıysa da yaygınlaşması zaman aldı. Paris'teki okulda ancak 1854 te, Braille'in ölümünden 2 yıl sonra resmen kullanılmaya başlandı. İngiltere ve ABD'de körler için kurulmuş derneklerin temsilcileri 1932 de Londra'da bir araya gelerek ikinci derecede İngilizce standart Braille Alfabesi olarak bilinen sistemi kabul ettiler. İngiliz ve Amerikalı uzmanlar 1957 de Londra'da yeniden toplanarak alfabeyi geliştirdiler.