Sivas Devlet Tiyatrosu’nda bu hafta oynanan “Düş Yakamdan” adlı büyük oyunu izlemeye gittim. Hem izleyip hem de seyircilerin tepkisini merak ederken, şehirdeki tiyatro algısını ve ilgisini de görmek istedim. Hem oyunu izleyip hem de salonu incelerken çok güzel anlara şahit oldum.

              Öncelikle oyundan bahsedecek olursam eğer; oyunun yazarı Mustafa Arıkoğlu, yönetmeni Nesimi Kaygusuz, oyuncuları Filiz Uysal, Can Atak, Gizem Hatun Erişke, dekor tasarımı Cenk Oral ve arka planda başka emeği geçen herkes takdiri hakediyor. Gerek oyunun hikayesi ve sahnedeki akışı çok iyiydi, tabi ki bunda yetenekli oyuncularında katkısı vardı. Seyirci sıkılmadan, oyundan kopmadan eğlenerek oyunu takip etti. Zaman zaman oyuna katılmak isteyen seyirciler oldu, yorumlar yaparak ayrı bir renk kattılar ancak orada şunu net bir şekilde gördüm oyuncular işlerini severek yapıyorlar ve seyirciyi küstürmeden cevap vererek oyunu bozmadan devam edebiliyorlar. Bu kesinlikle keskin zeka, belli bir kelime dağarcığı ve bilgi birikimi isteyen bir iş. Diğer açıdan sahne dekoru da oyuna göre gayet güzel hazırlanmış, emek harcandığı belliydi.

                   Oyunun dışında salona baktığımda salonun dolduğunu, ilginin yüksek olduğunu gördüm. Her yaştan insanımız bulunurken özellikle gençleri görmek ayrı bir keyif verdi bana. Gençlerin şimdiden tiyatro gibi gerçek kültür ve sanat dallarıyla ilgilenmeleri çok hoş çünkü gelecek hakkında umut veriyorlar. Kendilerine katkı sağlayacak, kültürel faaliyetlere katılmaları ve bu bilince sahibi olmaları ülkemiz ve şehrimiz adına sevindirici bir haber.

                    İnsanlar hem kafalarını dağıtmak amacıyla gidebildiği gibi, estetik kaygısı ile verilen mesajı alabiliyorlar ve farklı bakış açılarını görüp dünyaya karşı olan bakış açılarını değiştirebilirler. Olaylara yaklaşımları, insan ilişkileri konusunda faydası dokunacak etkinlikler bunlar. Belli bir kültür seviyesi kazandırması da cabası. Bu yüzden ülkemizdeki ve şehrimizdeki kültür ve sanat etkinliklerini destekliyorum.