Irak işgal edildi, Suriye parçalanıyor. İran’da durum sıkıntılı. Adı geçen ülkelerden Türkiye’ye yoğun bir göçün varlığından söz ediliyor. Aynı zamanda Pakistan, Afganistan ve bazı Afrika ülkelerinden de Türkiye’ye göç edenlerin sayısı artıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2019 yılına ait uluslararası göç istatistiklerini yayınladı. Buna göre 2019 yılında yurtdışından Türkiye’ye göç edenlerin sayısı 2018’e kıyasla yüzde 17,2 oranında artarak 677 bin 42 oldu.
Ülke dışından gelen nüfusun 98 bin 554’ünü Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, 578 bin 488’iniyse yabancı uyruklular oluşturdu. Türkiye’ye göç edenlerin yüzde 54,4’ü erkekler, yüzde 45,6’sı da kadınlar. 2018 yılında ise Türkiye’ye göç edenlerin sayısı 2017’ye kıyasla yüzde 23,8 artarak 577 bin 457 olmuştu.
2019 yılında Türkiye’den yurtdışına göç eden kişi sayısı, bir önceki yıla göre yüzde 2 artarak 330 bin 289 oldu. Türkiye'den ülke dışına giden nüfusun 84 bin 863'ünü T.C. vatandaşları, 245 bin 426'sını ise yabancı uyruklu nüfus oluşturdu. Göç eden nüfusun yüzde 54,6'sını erkekler, yüzde 45,4'ünü ise kadınlar oluşturdu. 2018 yılında Türkiye’den göç edenlerin sayısı 2017’ye kıyasla yüzde 27,7 artarak 323 bin 918 olmuştu. Bunların 136 bin 740’ı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıydı.
Türkiye'ye 2019 yılında gelen yabancı uyruklu nüfus içinde ilk sırayı yüzde 14,5 ile Irak vatandaşları aldı. Irak'ı yüzde 13,8’le Türkmenistan, yüzde 8,2’yle Afganistan, yüzde 7,5’le Suriye ve yüzde 7,3’le İran vatandaşları izledi.
Türkiye'den göç eden yabancı uyruklu nüfus içinde ilk sırayı yüzde 23,9’la yine Irak vatandaşları aldı. Irak'ı yüzde 7,3’le İran, yüzde 6,8’le Afganistan, yüzde 6’yla Azerbaycan ve yüzde 5,7’yle Türkmenistan vatandaşları takip etti.
Türkiye'ye 2019 yılında göç edenlerin illere göre dağılımı incelendiğinde, yüzde 45,3 oranıyla en fazla göç alan ilin İstanbul olduğu görüldü. İstanbul'u yüzde 9,2’yle Ankara, yüzde 6,5’le Antalya, yüzde 3,5’le Bursa ve yüzde 2,2’yle İzmir takip etti.
Türkiye'den göç eden nüfusun illere göre dağılımına bakıldığında ise yüzde 42,5 oranıyla İstanbul'un en fazla göç veren il olduğu görüldü. İstanbul'u yüzde 8,7’yle Ankara, yüzde 5,4’le Antalya, yüzde 3,4’le İzmir ve yüzde 3,2’yle Bursa izledi.
İltica ve Göç Araştırma Merkezi (İGAM) Başkanı Metin Çorabatır, yaptığı açıklamada, TÜİK verilerinin sadece düzenli göçü kapsadığına dikkat çekti. Çorabatır, “Bu istatistikler resmi rakamlar. Türkiye topraklarına vize alarak ya da pasaportla normal giriş kapılarından giren veya aynı şekilde çıkan insanları kapsıyor. Bunların içinde öğrenciler var, belirli bir süre için ikamet izni alarak gelenler var, çalışma vizesiyle gelenler var” dedi.
Çorabatır’ın konu hakkındaki açıklamaları şöyle.
“Eğitim düzeyi, mesleki deneyim, bilim ve teknolojiye, ülke ekonomisine katkı gibi kriterlerle yabancılara Turkuaz Kart uygulaması getirildi. Bu olumlu bir gelişmeydi. Fakat Türkiye’nin henüz bu konuda bir stratejisi yok. Bu strateji, işgücü ihtiyacına göre planlanmalı. Kanada, ABD, AB, Avustralya, Yeni Zelanda gibi göç alan ülkelerin ekonomik verilere dayalı bir göç politikaları var. Türkiye’de bu yok. Türkiye’nin de ekonominin önümüzdeki on yılda göstereceği gelişmeye bağlı bir düzenli göç politikası oluşturması gerekiyor. İhtiyacımız olan işgücünü yurtdışından almamız gerekecek. Bunu teşviklerle, yeni düzenlemelerle sağlamamız gerekecek. Genel bir strateji oluşturmamız lazım. Yabancı işgücünü düzenleyecek yasalara ihtiyacımız var. Bu istatistiklerin düzenli biçimde yayınlanması önemli. Bize ipuçları veriyor. Belki daha detaylı istatistiklerin yayınlanması daha iyi olur. Nüfus hareketleri çok hızlı. Önemli olan insanları mağdur etmeden bunu ülkenin faydasına kullanabilmek. Bu konuda bir reforma ihtiyaç var. Hem düzenli hem de düzensiz göçün, değişen koşullara ve ihtiyaçlara göre yeniden düzenlenmesi lazım. Yasa yapıcının bu konuda çok aktif çalışması lazım. Türkmenistan’dan veya eski Sovyet Cumhuriyetleri’nden yasal olarak giriş yapan ancak çıkış yapmayan insanlar var. Bu insanlar Türk ekonomisine, ailelerine katkı veriyor. Çocukları büyütüyor, yaşlılara bakıyor. Zamanında çıkış yapmadıkları için ülkelerinde de cezaya giriyorlar. Geçen sene Ağustos ayında İçişleri Bakanlığı bu insanların geri gönderilmesi yönünde bir genelge yayınladı. Bu da bir panik yarattı. Hareket edemiyorlar. Dışarı çıkamıyorlar. Bu konuda bir rahatlama sağlayacak bir düzenleme gerekiyor. Belki bir defaya mahsus olarak ikamet izinleri uzatılabilir. Bu insanları uzun süre kayıt dışı tuttuğunuz sürece daha fazla istismara açık hale gelebiliyor. Birtakım aracılar, ikamet iznini uzatma vaadiyle onlardan para alabiliyor. Benzer düzenlemeler zaman zaman Avrupa ülkeleri tarafından da yapılıyor, burada kazandıkları parayı ülkelerindeki akrabalarına gönderen göçmenlerin göçü yavaşlattıklarını da gözlemliyoruz.”