HANİFE KANAT
Diyetisyen Süheyla Subaşı Uçar, insan beninin yüzde 60’ını oluşturan suyu doğru ve yeterli tüketmek konuları ile ilgili bilgiler verdi.
Yeterli miktarda su tüketilmezse büyük sağlık sorunlarına zemin hazırlanacağını belirten Uçar; “Şöyle ki toplumumuzdaki insanların yarısı yetersiz su tüketiyor. Bundan dolayı baş ağrısı, migren sancısı, sinirlilik durumu, halsizlik ve kilo yönetimi problemi yaşıyor. İnsanların çay tiryakisi olmalarının en temel sebeplerinden biri yine maalesef suyu az içmeleridir. Eğer siz kişinin yeterli su içmesini sağlarsanız bu bahsettiğim sıkıntıların hepsi tam tersine dönüyor. Aynı şekilde çayı ölümüne seven kişilerin kendiliğinden çay içme miktarlarının azaldığını görüyoruz. Bu sebeple insan sağlığı ve yaşam kalitesi için suyu yeterli miktarda içmemiz çok önemli. Bir kişinin yeterli miktarda gün içerisinde homojen şekilde yayarak yaptığı su tüketimi kişinin karnının çok daha hızlı doymasına ve sindirim sisteminin daha aktif çalışmasına yardımcı olur.” ifadelerini kullandı.
Doğru miktarlarda su tüketiminin önemine değinen Uçar; “Bir birey standart koşullarda kilogramı başına 35 ml su tüketirse vücudu için yeterli su miktarını almış olur. Yani 70 kg bir insanın günlük içmesi gereken su miktarı 2, 5 litre kadardır. Havaların sıcak olduğu ve sıvı kaybı yaşanacak sporların yapıldığı günler yarım litre kadar fazladan su tüketebilir. İnsanların su tüketememesinin bir sebebi de doğru sıcaklıkta su tercih etmemeleridir. Bilimsel çalışmalar kişilerin 10 C derecede daha kolay su tüketebildiğini göstermiştir. Havalar sıcakken daha ferah sular havalar soğukken daha ılık sular tercih etmek su tüketimi destekleyen bir durumdur.” dedi.
Danışanlarına da her zaman yönlendirdiği, su tüketimini arttıran tavsiyelerden bahseden Uçar; “2 saatte bir telefonunuza su alarmı kurun tüketmeniz gereken miktarı homojen bir şekilde güne yayarak her alarm çaldığında tükettin. Temel kuralımız her alarm çaldığında bir bardak içmeseniz bile dudağınızı o suya değdirmek olsun. 3 haftanın sonunda bir bakmışsınız alarm çalmadan zaten susadığınızı fark edeceksiniz. Şunu sakın unutmayın genellikle tüketmeyen kişilerin savunması ‘ben hiç susamıyorum ki’ ifadesidir. Ancak susadığınızda vücut zaten çoktan susuz kalmış demektir. İnsan bedenini susamadan o krizi yaşamadan su verilmesine özen gösterilmelidir. Bu kadar suyun öneminden bahsetmişken bizim için bu kadar önemli bir nimetin israf edilmemesine de bir o kadar dikkat edilmesi gerektiğini vurgulamalıyım.” diyerek konuşmasını sonlandırdı.