Sivas Haberleri
SİVAS
00:00:00
İmsak vaktine kalan
Sivas
Hafif kar yağışlı
0°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
38,1249 %0.07
43,2915 %0.5
Ara

Kıbrıs'ta büyük finale doğru

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Kıbrıs konusunu çok önemsiyoruz. Etrafımızın dış güçlerle çevrildiği şu günlerde Kıbrıs'ta da bir oldu-bitti ile KKTC vatandaşlarının ikinci sınıf durumuna düşürülüp, azınlık haline getirilmesine çalışılıyor.

Yoğun gündem nedeni ile Kıbrıs'ın unutulmaması gerektiğini bir kez daha anımsatalım.

Atilla Çilingir, Kıbrıs konusunda bize iki yazı göndermiş. Bunları sırası ile yayınlamak ve Kıbrıs'ta oynanmakta olan oyunları kamuoyu ile paylaşmak. istedik. Çilingir'in "Kıbrıs'ta büyük finale doğru "başlıklı yazısı ile sizleri baş başa bırakıyoruz

"Kıbrıs konusuyla ilgili geçen yıl sona eren müzakereler sürecinin yeniden başlayabilmesi için ilk temas geçtiğimiz Ağustos ayında yapılmış, Rum ve Türk tarafını temsil eden liderler Lefkoşa'da yeniden bir araya gelmişlerdi...

Bu görüşmede her iki tarafı temsil eden liderler anlaşmış olacak ki, Eylül ayının sonuna doğru ama bu defa BM gözetiminde resmen görüşmeye başlayacakl

Anlaşılan o ki, Kıbrıs sorunu BM kazanında yeniden kaynayacak.

  1. yılından beri kaynayan bu kazandan her defasında Kıbrıs Türklerinin hakları buharlaşarak çıktığından bir sonuç alınamamıştı...

Bu defa Kıbrıs'ta büyük finale doğru giden yolda ne olacak bilinmez ama esas olan bu zeminde yapılacak görüşmelerden çıkacak kararlara Türkiye'nin bakışı/tavrı nasıl olacak? Önemli olan da budur.

Rum basınında yayınlanan haberlere göre ise:

" BM Genel Sekreteri Guterres tarafından tasarlanan rotada; Eylül ayında başlayacak görüşmeler sonrasında Kıbrıs sorunu 15 Kasım'da Referans Şartlarında Duraklayacak ve 10 Ocak'ta İki Kesimli İki Toplumlu Federasyonda Sona Erecek." Başlığıyla ilk sayfadan haberler çıkmıştır.

Kıbrıs sorununun, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından belirlenmiş iki takvimle birlikte:

İlk durağın 15 Kasım 2019 olduğunu ve liderlerin bu tarihte, bir sonraki adımların atılmasına izin verecek olan referans şartlarında bir sonuca varmalarının gerektiğine,

İkinci belirleyici tarihin ise; BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in Kıbrıs sorunuyla ilgili raporunun yayımlanacağı 2020 yılının Ocak ayının ilk 10 günü içerisinde olduğuna dikkat çekilmiştir.

Güvenilir diplomatik çevrelerden gelen haberlere göre ise:

Kıbrıs sorununda şu an gerekli olan şeyin, özellikle tüm taraflarda siyasi irade bulunduğunu ancak yeni bir başarısızlık durumunda, "Kıbrıs sorunu gemisinin bilinmeyen sularda hareket edeceğini, liderlerin de bunun seyriyle ilgili ciddi bir söze veya role sahip olmayacakları" yönündedir.

"Diplomatik bir kaynağa" dayanarak, Rum basınına düşen haberde ise; BM'nin bu şartlar altında, New York'taki bir üçlü görüşmeden çok daha fazlasını istediğini belirtilmiştir. "Bazı diplomatik kaynakların", Ekim ayı içerisinde iki kesimli iki toplumlu federasyonun akıbeti açısından son bir şans daha ortaya çıkabileceğine inandıkları aktarılmıştır.

Rum basınında çıkan haberlerin devamında:

İki tarafta yapılan "nabız yoklamalarına" göre;

"1. Birleşmiş Milletler (BM) Eylül ayı sonuna doğru New York'ta yapılacak üçlü görüşmeyi, Ekim ayı ortasında veya sonunda gayrı resmî bir beş taraflı toplantı yapılması açısından değerlendirmeyi hedeflemekte olup. Beşli toplantıda süreç ayrıntılı bir şekilde ele alınacak ve yapılandırılmış bir diyalog gerçekleştirilmesi için bütün gerekli ayrıntıların masaya konulması istenecektir.

2. Başarılı olunması durumunda, Kıbrıs sorununun Guterres çerçevesinin öngördüğü nihai 'al-ver'le kapanması için, Kasım ayı içerisinde Crans Montana tipinde beş taraflı bir konferans toplanacaktır.

3. Beşli konferansın sonucu temelinde, referandumların gerçekleştirilmesi tarihi belirlenecektir."

Yukarıdaki haberlerden anlaşıldığı gibi Kıbrıs konusuyla ilgili gelişmelere, güncel konu haberlerine ulaşmak ancak Rum basınını takip etmekle mümkün olabilmektedir.

Ne yazık ki, bizim basın haberlerinde Kıbrıs konusunun güncel gelişmelerini bulmak pek de mümkün olmamaktadır!

Ancak, Görünen odur ki, bu yılın sonuna doğru Kıbrıs konusunun çözümü için önemli bir süreç bizleri beklemektedir.

Hele ki, bu süreç sonunda müzakerelerden olumlu bir sonuç çıkarda bu sonuç; her iki taraf için referandum tarihini halkın önüne getirecek olursa, yarım asrı aşkın bir süreden beri devam eden Kıbrıs sorunu sona erecek midir?

Bu soruyu yanıtlamak çok da kolay değildir! Kaldı ki, Sürecin sonunda Kıbrıs Türk tarafının kazanabileceği pek bir şey de olmayacaktır!

Çünkü:

Hala Kıbrıs Türk tarafını siyasi eşitlik temelinde görmeyen, bugüne değin her müzakere döneminde Kıbrıs Türk tarafına azınlık hakları ötesinde bir şey vermeyi dahi düşünmeyen, Akdeniz ve ada çevresinde mevcut enerji kaynaklarının zenginliğini Türklerle paylaşmaya yanaşmayan, Türkiye'nin ada üzerindeki garantörlük hakkının olamayacağını, adadaki Türk askerinin derhal çekilmesini isteyen, AB ile müzakereleri sürecinde Kıbrıs konusunu her defasında Türkiye'nin önüne bir engel olarak koyan Yunan- Rum ikilisiyle nasıl bir anlaşma sağlanacaktır?

Kıbrıs'ta bir anlaşma olabilmesi için ya yukarıda sıraladıklarımdan Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafı vazgeçecektir! Ya da Yunan-Rum tarafı yukarıda sıraladığım hususları kabul edecektir!

Bunun dışında adada bir mutabakatın sağlanması mümkün değildir. Her defasında adada çözümü sağlamak temelinde yapılan müzakereler, zaman kaybından başka bir sonuç vermemiştir.

Kaldı ki Kıbrıs'ta 1974 yılından beri mevcut yapının varlığını her iki taraf da o kadar benimsemiştir ki, yapılan müzakereler ada halkının umurunda bile değildir! Bu hususla ilgili yapılan anketlerin tamamı ada halkının bir arada yaşamayı istemediğini ortaya koymuştur. Adanın kuzeyinde de, güneyinde de yaşayan halk sadece geçim derdindedir.

Kıbrıs'ta 45 yıldan beri mevcut yapıyı değiştirerek, tarafların yeniden bir arada yaşaması temelinde çözüm peşinde olmak; emperyalist güçlerin kendi menfaatlerini ön planda tutan yeni bir ''Annan Planı'' oyunundan başka bir şey olmayacaktır.

Unutulmasın ki, Rum tarafı bu plana dahi hayır demiştir! Çünkü onlar için çözüm, ancak adanın tamamı onların olursa gerçekleşecektir. Ama ne Türkiye, ne de KKTC böylesi bir sona asla evet demeyecektir."

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *