Bu haftaki yazımızda İşverenleri yakından ilgilendiren bir konu olan Kötüniyet tazminatına ve hangi hallerde bu tazminatın ödeneceğine değineceğim. Öncelikle Kötüniyet tazminatının bir tanımını yapalım.    

Kötüniyet tazminatı nedir;  Bu tazminat türü işçinin iş güvencesi imkanlarından faydalanamama halinde ve iş sözleşmesi belirsiz süreli olan işçinin iş akdinin işveren tarafından kötü niyetli olarak feshedilmesi halinde söz konusu olacaktır.

     Kötüniyet tazminatının ödenmesinde yasal olarak 4857 sayılı İş Kanununun 17. Maddesi dayanak gösterilmektedir. Bu maddede geçen bildirim sürelerine yani ihbar önellerine dikkat çekmek isterim. İş sözleşmeleri ;

  • İşi altı aydan az sürmüş olan işçi için bildirimin karşı tarafa yapılmasından başlayarak iki hafta sonra,
  • İşi altı aydan bir buçuk yıla kadar sürmüş olan işçi için bildirimin karşı tarafa yapılmasından başlayarak dört hafta sonra,
  • İşi bir buçuk yıldan üç yıla kadar sürmüş olan işçi için bildirimin karşı tarafa yapılmasından başlayarak altı hafta sonra,
  • İşi üç yıldan fazla sürmüş işçi için bildirimin karşı tarafa yapılmasından başlayarak sekiz hafta sonra fesih işlemi gerçekleşmiş olur.

     Bu bildirim süreleri genelde işverenler için uygulanmasına rağmen, bilinmelidir ki bu bildirim süreleri işten ayrılmak isteyen işçiler içinde geçerlidir.

     Gelelim Kötüniyet tazminatının hak edilme şartlarına;

            Kötüniyet tazminatının hak edilebilmesi için işverenin yaptığı fesih hakkını kötüye kullandığının ispat edilmesi gerekmektedir. Örnekle pekiştirelim; İşçi, işvereni aldığı ücretten daha düşük sigorta primleri yatırmasından dolayı Sosyal Güvenlik Kurumuna şikayet etmiş ve işverende bu durumu öğrendikten sonra işçiyi işten çıkarmış olsun. Buna istinaden işçide dava sürecini başlatıp evraklarla durumu ispat etmesi halinde, kötüniyet tazminatına hükmedilmesi mümkün olabilir. Böyle bir durumda işçinin ihbar süresinin 3 katı kadar kötüniyet tazminatı hak edeceği unutulmamalıdır.

İşe iade davası açma şartlarına haiz olan bir işçi için kötüniyet tazminatından söz etmek doğru olmayacaktır. Zaten Kanun İşe iade şartlarını taşımayan işçiler için Kötüniyet tazminatı hükümlerini düzenlemiştir.

    DİKKAT!!; İşveren işçiyi işten çıkarırken ihbar tazminatı ödemiş olsa bile fesih işleminin kötüniyet içermesi halinde, ihbar süresinin 3 katı kötüniyet tazminatı ödenmelidir.

     Kötüniyet tazminatı nasıl hesaplanır?

     Bu hesaplamada İş Kanununun 17. Maddesi dikkate alınmalıdır. 17. Madde’de ödenecek tazminatların hesabında yine İş Kanununun 32. Maddesinde yazılan ücrete ek olarak işçiye sağlanmış para ve para ile ölçülmesi gereken menfaatler göz önünde tutulur demektedir. Dolayısıyla kötüniyet tazminatı brüt giydirilmiş ücret ile gün sayısının çarpılması sonucu bulunacaktır. Kötüniyet tazminatı hesaplanırken hafta 7 gün olarak değerlendirilmelidir. Örnekle pekiştirelim;

     İşçinin çalıştığı işyerinde son Brüt ücreti ; 3.500 tl olmuş olsun. Bu işyerinde 4,5 yıllık çalışmışlığı olduğu içinde ihbar süresi 8 haftadır(8*7:56 gün). Bu işçi kötüniyet tazminatı hak etmesi halinde hesaplama;

     İşçinin ihbar süresi ; 8 Hafta

     Kötüniyet tazminattı hesabı: 8 Hafta* 3 katı : 24 hafta

     Haftayı güne çevirirsek; 24*7: 168 gün

     Günlük Brüt kazancı: 3.500/30 gün: 116,66

     Brüt Kötüniyet tazminatı : 116,66*168 gün: 19.600

     Bulunmuş olan kötüniyet tazminatından gelir vergisi ve damga vergisi kesilmelidir. Tabi ki gelir vergisi kesintisini yaparken işçinin en son kümülatif vergi matrahı üzerinden yani vergi dilimi göz ardı edilmeden hesaplama yapılmalıdır. Bulunmuş olan rakam herhangi bir SGK kesintisine tabi olmayacaktır.

            Sonuç olarak; İşveren işçiyi kötüniyetle çıkarmışsa, işçinin ihbar süresinin 3 katı kadar kötüniyet tazminatı ödemek zorunda kalabilecektir.