Son günlerde 30 bin civarında açıklanan koronavirüs vakalarının ardından salgının yayılmasını önleyebilmek amacıyla hafta içi ve hafta sonu belirli saatlerde uygulanan sokağa çıkma yasaklarının ardından yılbaşında nasıl bir uygulama düşünüldüğü merak ediliyordu.

Koronavirüs ülkemizde görüldüğünden bu yana yine Kabine Toplantısı’nın en önemli gündemlerinden biriydi. Dün yapılan toplantıdan sonra Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, bütün vatandaşları ilgilendiren konu hakkında bir açıklamada bulundu.

Yapılan görüşmeler neticesinde yılbaşında bir kısıtlama gelmesini bekliyorduk ancak kaç gün veya kaç saat olacak bunu kimse kestiremiyordu. Cumhurbaşkanımız, yaptığı açıklamada, "Sokağa çıkma kısıtlaması, 31 Aralık Perşembe saat 21.00'dan 4 Ocak saat 05.00'a kadar uygulanacak" ifadelerini kullandı. Bu durumda yılbaşında 4 gün sokağa çıkma yasağı getirildi.

Alınan bu kararı eleştirenler, uzun bulanlar oldu ancak bence çok doğru bir karar. Yılbaşının ertesi günü yine partiler düzenlenebilirdi. Ancak yasağı hafta sonu ile birleştirince 4 gün süre zarfında insanların yılbaşı coşkusu eminim ki bir nebze dahi olsa da azalacaktır.

Bu yasakla beraber yılbaşı kutlamaları, partileri, toplantıları veya akraba ziyaretleri, misafirlikler engellenerek çok yerinde bir uygulama getirildi. Yılbaşının heyecanıyla bir arada olmak isteyenler mutlaka olacaktı ancak bu yılbaşı bir arada olmak bizlere bu sefer mutluluk, sağlık getirmeyecek. Aksine bu yılbaşında sağlığımız, huzurumuz için evlerimizde olalım. Koronavirüs salgın hastalığını yenene kadar devletimizin bizler için, toplum için getirdiği kurallara uyalım.

1 Haziran öncesi yine kısıtlamalar ile karşı karşıyaydık ancak yeni normalleşme ile hayatlarımıza devam edilme kararı alındı. Bu karar açıklanırken yine bütün vatandaşlar her konuda uyarıldı. Ancak ülke olarak ne kadar düğün meraklısı olduğumuzu hepimiz görmüş olduk. Çılgınlar gibi düğünler yapıldı, yasaklar düğünde hiçe sayıldı. Toplu yemekler veya organizasyonlarda kimse kurallara riayet etmedi. Toplu taşımalarda, sokakta caddede veya kimi iş yerlerinde koronavirüs çok hafife alındı.

Kaç aylık emekler, uyarılar, kısıtlamalar bir anda unutuldu ve herkes tedbiri elden bırakmaya başladı. Sonucunda hepimiz zarar gördük. Hem onca zaman uygulanan kısıtlamalar, çabalar boşa gitmiş oldu, hem ülke de vaka sayısı akıl almaz bir şekilde hız göstermeye başladı. Şu an bu sokağa çıkma yasakları tekrar geliyorsa, şikayetlenmek veya beğenmemek yerine biraz kendimizi eleştirelim. Bu yasakların tekrar gelmesinde ne kadar payımız var? Ne kadar mesafe, maske ve temizlik kurallarına uyabildik? Uyarılar dikkate alındı mı? Bütün bunlara büyük bir iç çekerek maalesef diyebiliyorum sadece..

Bu salgınla birtek devlet, sağlık personelleri ve güvenlik güçleri mücadele ediyor gibi sanki... Aylardır vatandaşa dil döken, uyarı yapan başta Cumhurbaşkanımız, Sağlık Bakanımız, yetkililer ve canla başla görevlerini yerine getirmeye çalışan, kendi sağlığını yok sayıp toplum sağlığı için çabalayan sağlık çalışanları ve güvenlik güçlerimize Allah’tan sabır diliyorum. Virüsün kendisine bulaşmayacağını veya bulaşsa da atlatabileceğini düşünüp, tedbiri elden bırakanlar en azından emeğe saygınız olsun. Devletimizin ve bunca riske rağmen vatandaşlarımız için çalışanların emeğine yazık etmeyin.