Aleyna Çakır desem eminim herkes hatırlar bu olayı. Müge Anlı’nın ele aldığı dava da programda günlerce işlendi bu konu. Canlı yayına bağlanan şahitler, adli tıp raporları ve birçok delil ortaya döküldü. Ancak baş şüpheli olan şahıs bir türlü tutuklanmadı. Aleyna Çakır’ın evinde ve vücudunda Ümitcan Uygun’un örneklerine rastlandı ancak adli merciiler ısrarla tutuksuz yargılamadan yanalar. Bu olay herhangi birimizin başına gelseydi eğer, çoktan tutuklu yargılanıyor olurduk hepimiz bunun çok iyi farkındayız.

          Ümitcan Uygun geçtiğimiz aylarda uyuşturucuya özendirmekten tutuklanmıştı. Söz konusu madde bağımlılığı olunca hızla harekete geçen yargı, bir kadının hayatı söz konusu olunca kör sağır ve dilsizi oynamaya devam ediyor. Tabi ki uyuşturucu madde kullanmasından, özendirmesinden kaynaklı cezasını almalı, çekmeli ve böyle oldu da. Ancak neden bir kadın cinayetinde bu kadar sessiz ve umursamaz davranılıyor. Kadına karşı şiddetin var olduğu videolar yayınlanmasına rağmen hala bir ceza almadı. Ölümünde şüphe olabilir ancak şiddet uygulayarak, hayatını kısıtlayarak, kullanarak ve onu ölüme götürmekte bir suçtur. Ülkemizde kadına karşı suç işlenince bir suskunluk, işleri ağırdan almalar başlıyor.

           Bu ülkede ne kadar kadın düşmanı var diye düşünmeden edemiyoruz. Gerçekten bu ülkede biz kadınlar neler düşünerek yaşıyoruz, neler hissediyoruz kimse farkında değil. Kadın olmak dünyada da zor ancak söz konusu bu topraklar olunca, bu sözde adalet sistemini görünce kadın olmanın ne kadar ağır ve zor olduğunu asla tahmin edemezsiniz. Kadınlara güven vermek yerine korku veriyorsunuz. Maalesef biz kadınlar kendi haklarımızı savunmada çok yalnızız, kanmayın öyle kadın hakları ve adalet diye çıkıp konuştuklarına, hepsi sözlerde kalıyor. Bizler bu yolda yalnız başınayız. Ülkedeki kadınlar arasında anket yapılsa eminim ki kadınların çoğu bu ülkede eşitlik olmadığını, haklarının yok sayıldığını ve adalete güvenmediklerini beyan edeceklerdir.