Demokrasiyi Kökünden Katletmek İstiyorlar

Recep Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanı Yiğit Bulut, Türkiye’de sandıktan çıkma umudu olmayanların hepsinin bir araya gelerek bir ittifak oluşturduğunu belirterek, “Bugüne kadar emir aldıkları efendileri eklenmiş, paralel örgüt ve yapılanmalar ile karşımızda büyük bir koalisyon ortaya çıkıyor. Bütün bunları incelediğiniz de demokrasiyi kurtarmak adına Türkiye’ye müdahale etmek isteyenlerin demokrasiyi kökünden katletmek olduğunu görüyorsunuz.” Suat Duman AK Parti Sivas İl Başkanlı tarafından düzenlenen 'Milli İrade Konferansı' katılmak üzere Sivas’a gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanı Yiğit Bulut, gazetemize özel açıklamalarda bulundu. Türkiye’de demokrasiyi yemeye kalkanlar olduğunu kaydeden Yiğit, “Demokrasi sadece sandık değildir. Türkiye’de sandıktan çıkma umudu olmayanlar hepsi bir araya gelmiş ve ittifak kurmuşlar. Bugüne kadar emir aldıkları efendileri eklenmiş, paralel örgüt ve yapılanmalar ile karşımızda büyük bir koalisyon ortaya çıkıyor. Bütün bunları incelediğiniz de demokrasiyi kurtarmak adına Türkiye’ye müdahale etmek isteyenlerin demokrasiyi kökünden katletmek olduğunu görüyorsunuz. Daha önce bunun örnekleri oldu. Afganistan, Irak durumları ortada. O ülkenin içine yerleşmek derdi oluyor. Türkiye’de yerleşik düzeni 2003 yılına kadar yönettiler. İstediğini başbakan, istediğini bakan yaptılar. Finans sistemi ile siyasi partiler dizayn edildi ama bu tarihten sonra bunlar gücünü kaybetmeye başladı. 2013’de ise ‘Gücümü kaybetmeye devam edersem tasfiye olacağım’ dedi. Yurt dışında ki güç odaklarının hepsi bir araya geldi ve şuna karar verdiler. ‘Biz Recep Tayyip Erdoğan’ı bitireceğiz ve Türkiye tekrar elimize geçecek’ dediler. Başbakana ‘Senin mezarına tüküreceğiz’ diyecek ve yazı yazacak kadar cüretkar adamlar var. İnsanlar şu soruyu soruyor, bu adamın arkasında ki patron kim. Hangi ülkeler var. Bunları yan yana koyduğunuz da Türkiye çok büyük bir saldıra altında oluyor. “TASFİYE EDİLMESİ LAZIM” Bu yerleşik düzenin Türkiye’den tasfiye edilmesi gerektiğini kaydeden Bulut, “Bu tasfiyeyi ancak Tayyip Erdoğan yapabilir. Onlar da bunu gördükleri için onu yok etmek yıpratmak istiyorlar. Her gün yeni bir şey çıkıyor. Yeni ses kayıtları çıktı tamamen montaj olduğu belli. Muhsin Yazıcıoğlu ile ilgili böyle bir şey olmadığı gibi helikopterin bulunamamasından dolayı sayın başbakan yetkililer ile tartışmalar yaşadı. Nasıl bulamıyorsunuz diye sordu. Askeri yetkililer ile tartışma oldu. Muhsin Yazıcıoğlu’nun öldürülmesinin iç siyaset ile bir ilgisi yok. Bana göre bahsettiğim yerleşik sistem tarafından öldürüldü. Kaza değil. Yazıcıoğlu’nun Kosova’da çok ciddi faaliyetleri vardı. Bağımsızlık çalışmaları vardı. Osmanlı sancağının yaşayan Balkanlarda ki temsilcisiydi. Bir çok ülke Kosova’nın bağımsızlığına karşı çıktı. Bütün bunları bir araya getirdiğiniz de Yazıcıoğlu’nun nasıl bir operasyona tabi olduğunu anlarsınız. Menderes’i düşüremediler en sonunda astılar. Özal’ı Kürt politikasını değiştirdiği için yok ettiler. Bütün bunları yan yana koyduğunuzda 1993’de olaylar açık açık anlatılıyor. En sonunda öldürülüyor.” “BAŞBAKAN ERDOĞAN’I ORTADAN KALDIRMAK İSTEYENLER VAR” Her zaman Başbakan Erdoğan’ı ortadan kaldırmak isteyen güçler olduğunu kaydeden Bulut, “Türkiye ayağa kalkarsa Orta doğu, orta asya ayağa kalkar. Osmanlı coğrafyası ayağa kalkar. Azerbaycan ve Irak petrolleri Türkiye’ye bağlanıyor. Petrolü ve gazı olmayan bir Türkiye kurulsun istiyorlar. TANAP projesi ile Azerbaycan gazı bağlanıyor. Enerji havzası ortaya çıkıyor. Bunları yaptırmamak için suikast dahil her şeyi yaparlar. Sayın başbakan insanlara tam güveniyor. Bugüne kadar tam olarak güvenmiş. Onlara yol açmış. Yeter artık özledik Türkiye’ye gel demiş ve ihanet beklememiş. Bülent Arınç ‘Çok safız’ dedi. Bu gerçektir. Türkiye’nin içinden görünen bir takım insanların yabancı gizli servisler ile çalıştığını düşünemedik. Her şerde bir hayır vardır. Bu şerden bir hayır çıktı ve devlet silkindi. Dedi ki ben kimleri içime aldım, kimlere yol verdim. Bunu düşünmeye başladı. Bu olaylardan sonra bir temizlenme bir ayıklanma başladı. Bundan sonra devletin içinde büyük Türkiye projesine inanmayan gerçekten tam bağımsızlığa inanmayan, destek değil köstek olanların devlet ile yollarının ayrıldığını göreceğiz. Bu çok önemli bir gelişme. Bu kim olursa olsun uygulanacak.”