Sivas Haberleri
SİVAS
00:00:00
İmsak vaktine kalan
Sivas
Hafif yağmur
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
37,9332 %-0.11
41,0892 %-0.16
Ara
Sivas Memleket SAĞLIK Ramazan Ayında Beslenmeye Dikkat

Ramazan Ayında Beslenmeye Dikkat

Mehmet TIRPAN Anadolu Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Ezgi Arı, Günlük hayatta önerilen beslenme programlarında olduğu gibi Ramazan ayında da azar azar sık sık besin tüketiminin önemli olduğunu, oruç tutan kişilerin kesinlikle sahur yapması gerektiğini söyledi. Anadolu Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Ezgi Arı, Ramazan ayının toplumumuzda, sofralara daha fazla özen gösterilen ve yemek çeşidinin bol olduğu bir dönem olduğunu söyledi. Sofraların Sahur vaktinde ve iftarda zengin hazırlandığının altını çizen Arı; “Ramazan ayında kişilerin beslenme alışkanlıklarında değişiklikler meydana gelebiliyor. Bu dönemde beslenme açısından dikkat edilecek en önemli nokta kişinin vücut dengesini koruması olacaktır” dedi. Vücut dengesinin korunması için yeterli ve dengeli beslenmenin basit kurallarına dikkat edilmesinin yeterli olacağını kaydeden diyetisyen Arı; “Ramazan ayında uzun süre aç kalmak, beslenme şeklinin ve saatlerinin değişmesi, hareketin azalması, yemeklerden hemen sonra yatılması gibi pek çok neden fazla kilo sorununu da beraberinde getirmektedir. İlk olarak öğün sayısı en az 3 olmak üzere 4-5 öğünü bulacak şekilde bir düzen oturtulmalıdır. Bununla beraber her öğünde dört temel besin grubundan tüketilmeye çalışılmalıdır. Yani et/tavuk/balık grubu, süt/yoğurt grubu, sebze-meyve grubu ve tahıl grubu günlük olarak makul miktarlarda tüketilmelidir. Bunlara dikkat edilmediğinde sindirim problemleri, tansiyon problemleri, kan şekeri düzensizlikleri ve benzeri rahatsızlıklar ortaya çıkabilir. Öğün sayısının az olması, vücudun ihtiyaçlarının yeterince karşılanamamasına bu da gün içinde yorgunluk, konsantrasyon azalması, kan şekerinin düşmesi, uyku hali gibi durumlara yol açmaktadır. Bu gibi nedenlerden dolayı özellikle şeker hastalığı, tansiyon , kalp sorunu olan kişilerin doktorlarına danışmadan oruç tutmamaları gerekir. Eğer oruç tutacaklarsa bir uzman tarafından beslenme düzenlerinin ve sıklığının ayarlanması gerekmektedir” ifadelerini kullandı. MUTLAKA SAHUR YAPIN Sahurda sadece su içerek niyetlenmenin veya gece yiyip yatmanın insan sağlığı açısından son derece zararlı olduğunu hatırlatan Beslenme ve Diyet Uzmanı Ezgi Arı, “Sahurda tam tahıllı ekmek ile yapılan hafif bir kahvaltı veya çorba, yoğurt ve tam tahıllı ekmekten oluşan bir menü uygun bir seçim olacaktır. Aynı zamanda sahurda su tüketimine de önem verilmeli ve sıvı alımına dikkat edilmelidir” dedi. İftar yaparken önce çorba içilmesi gerektiğini de belirten Diyetisyen Arı; “İftar çorba ile açılıp ve bir süre ara verildikten sonra yemeğe geçmek hem doygunluk hissinin sağlaması hem de sindirim problemlerinin önlemesi açısından etkili olacaktır. İftara peynir, zeytin gibi basit yiyeceklerle başlanıp, normal yemeğe ise 30-45 dakika sonra geçilmesi uygun olacaktır. Oruç boyunca mide çok boş kalmakta ve genelde kişiler bir anda çok şey yedikleri için sindirim problemleri ortaya çıkmaktadır. Bunu önlemek için iftarda yavaş yavaş ve az miktarda yemek yenmelidir. İftar ile sahur arasında ara öğün eklenmelidir. .Yenilen yemeklerin ağır olmamasına az yağlı, yağda kızartılmadan yapılmış yiyecekler tüketmeye özen gösterilmelidir. Ramazan ayında oruç tutmak bazen zayıflamak için bir alternatif olarak değerlendirilir. Fakat bu doğru bir düşünce değildir. Sahurdan iftara kadar olan sürede aç kalındığı için metabolizma hızı zaman içerisinde yavaşlar. Kişi önce biraz kilo verir ancak bir sure sonra kilo verme durur ve sonrasında kilo artışı gerçekleşir. İşte bu nedenle Ramazan boyunca da yemek yenen saatlerde öğün sıklığı arttırılmalıdır” şeklinde konuştu. VUCUTTAKİ MİNAREL EKSİKLİĞİNE DİKKAT! Ramazan ayında hatalı veya eksik beslenmeye bağlı olarak kalsiyum ve magnezyum gibi vücut için çok önemli minerallerin eksikliğinin söz konusu olabileceğine dikkat çeken Diyetisyen Arı; “Vücutta mineral eksikliği Kasların kasılması, beyin-sinir iletişimini sağlayan sıvılar, kanın pıhtılaşması kalsiyum miktarına bağlıdır. Eksikliği halinde yüksek tansiyon, kemik deformasyonları ve kemik erimesi gibi hastalıklar ortaya çıkar. Kalsiyum miktarı azaldığı zaman kas krampları olabilir” dedi. Kalsiyumun süt ve sütlü ürünleri, lahana, karnıbahar, brokoli, ıspanak, turp ve yeşil yapraklı sebzelerden alınabileceğinin altını çizen Diyetisyen Arı; “Magnezyum, vücuttaki enzim fonksiyonlarında önemli rol oynar. Magnezyum miktarının düşüklüğünde yüksek tansiyon ve böbrek taşı gibi şikâyetler artar. Eksikliği halinde ise fiziksel ve zihinsel yorgunluk, kas krampları, iştahsızlık, uykusuzluk ve sinirlilik gibi belirtiler başlar. Yeşil yapraklı sebzeler, kuruyemiş ve tam tahıllarda bulunur. Fındık, badem, ceviz gibi besinlerin sağlığımız için yararları çok büyüktür. Kalbi koruyucu maddeler içerir, cildi gençleştirir, kırışıklıkları önlerler. Pek çok vitamin özellikle de E vitamini ve pek çok minerallere sahiptirler. Ayrıca içeriğinde D vitamini bulunur. A, E, K ve B grubu vitaminlerince zengin olup protein, kansızlığı önleyici folik asit, çinko, bakır, demir ve vücut için çok önemli olan 8 amino asite sahiptir. Ramazanda ara öğünlerde ve sahurda 1-2 adet tam ceviz, 8-10 tane fındık-fıstık tüketebilirsiniz. Dilerseniz salatalarınızın veya sütlü tatlılarınızın üzerine ekleyerek yiyebilirsiniz. Ancak yağ oranları yüksek olduğu için bu besinler doyumluk değil tadımlık olarak yenmelidir” ifadelerini kullandı. Gebelik döneminde annenin ve bebeğin bu dönemi sağlıklı geçirebilmesi için annenin yeterli ve dengeli beslenmesinin çok önemli olduğuna da değinen Diyetisyen Arı; “Bu dönemde annenin besin gereksinimleri artmaktadır. Bu gereksinimler kişiye özel miktarlarda karşılandığında bir yandan annenin sağlığı korunurken diğer yandan doğacak bebeğin normal büyüme ve gelişmesinin, bebek doğduktan sonra da annenin bebeğine vereceği sütün yeterli ve besleyici olması sağlanır. Ramazan döneminde gebe kadınların ihtiyaçları tam olarak karşılanamayacağı için ve anne ve bebeğin sağlığının olumsuz yönde etkilenebileceği için oruç tutmaları önerilmemektedir” şeklinde konuşmasını sonlandırdı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *