İstinye Üniversite Hastanesi Liv Hospital Bahçeşehir Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cihan Comba, 1-31 Ocak tarihleri arasındaki Serviks Kanseri Farkındalık Ayı dolayısıyla rahim ağzı kanseri hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Doç. Dr. Comba, rahim ağzı kanserinin kadınlar arasında en ölümcül kanser türlerinden biri olduğunu belirterek, bu kanser türüne karşı geliştirilen aşının %80 oranında bağışıklık sağladığını söyledi.
Serviks kanserinin, rahmin alt kısmında yer alan serviks (rahim ağzı) bölgesinde gelişen bir kanser türü olduğunu ifade eden Doç. Dr. Comba, "Erken dönemde yakalanmış serviks kanserli kadınların 5 yıllık sağ kalım oranı yüzde 92 gibi yüksek bir düzeydedir" dedi. Cinsel olarak aktif bireylerde daha sık görülen bu kanserin, uzun süreli yüksek riskli HPV enfeksiyonu nedeniyle ortaya çıktığını vurgulayan Comba, HPV'nin yaygın bir virüs olduğunu, ancak çoğu zaman herhangi bir belirti vermeyebileceğini söyledi.
Serviks Kanseri ve HPV İlişkisi
Doç. Dr. Cihan Comba, serviks kanserinin gelişiminde başlıca faktörün yüksek riskli HPV (Human Papillomavirus) enfeksiyonu olduğunu belirtti. HPV'nin Türkiye’de de yaygın olduğuna dikkat çeken Comba, HPV tip 16 ve 18'in serviks kanseriyle en sık ilişkilendirilen iki yüksek riskli tip olduğunu ifade etti.
Erken Teşhis Önemli
Serviks kanserinin erken evrelerinde genellikle belirti vermediğini belirten Comba, "En erken bulgu, rutin jinekolojik muayene sırasında alınan anormal Pap smear sonucu ve HPV pozitifliği olabilir. Kanser öncesi evrede tedavi şansı oldukça yüksektir" dedi. Erken teşhis için düzenli Pap smear testlerinin ve HPV testlerinin büyük önem taşıdığını belirten uzman, tanının doğrulanabilmesi için kolposkopik biyopsi yapılmasının gerektiğini vurguladı.
Rahim Ağzı Kanseri Aşısı ile Bağışıklık Sağlanıyor
Rahim ağzı kanserine karşı geliştirilen aşıların, %80 oranında bağışıklık sağladığını belirten Doç. Dr. Comba, aşının ergenlik döneminde, yani cinsel ilişkiye başlamadan önce yapılmasının en uygun olduğunu söyledi. Aşı, 9 yaşından sonra başlanarak 15 yaşına kadar 6 ay arayla iki doz, 15 yaşından sonra ise 0, 2 ve 6. aylarda 3 doz şeklinde uygulanıyor. Dünya Sağlık Örgütü, aşının herhangi bir yaş sınırlaması olmaksızın güvenle uygulanabileceğini, ancak başarı oranının yaşla birlikte biraz azaldığını bildirmektedir.
Risk Altındaki Bireyler
Doç. Dr. Comba, serviks kanseri risk grubunda yer alan bireyleri de şöyle sıraladı: "Bağışıklık sistemi zayıf olanlar (örneğin HIV pozitif hastalar), anormal Pap smear sonucu olanlar, erken yaşta cinsel ilişkiye başlayanlar, çok sayıda partneri olanlar, sigara içenler ve düzenli Pap smear test yaptırmayanlar riski artıran faktörler arasında yer alır."
