Sivas’ın vaz geçilmez lezzetleri arasında yer alan tarhana çorbası başta grip olmak üzere bir çok hastalığa iyi geliyor. Uzmanlar sonbahar ve kış aylarında tarhana tüketmenin faydalı olacağını söylüyor.   Suat Duman   Mevsimsel hastalıklara karşı koruyucu kalkan görevi gören tarhana çorbası, özellikle sonbahar ve kış aylarında sık karşılaşılan gribal hastalıklara karşı koruma sağlıyor. Geleneksel Türk mutfağının vazgeçilmez tatlarından tarhana çorbasının da soğuk algınlığına karşı koruyucu özelliği bulunuyor. İçindeki yoğurt, soğan ve baharatların uzun süreli fermantasyona tabi tutulması dolayısıyla kalın bağırsağı da koruyan tarhana, ayrıca vücutta antioksidan etki de gösteriyor. Tarhanada yoğurt, kırmızı biber, domates, soğan gibi sağlığa yararlı bileşenler bulunduğunu belirten uzmanlar, ''Tarhanadaki yoğurt ve laktik asit fermantasyonu, kalın bağırsak sağlığı için son derece faydalıdır. Kırmızı biber, soğan ve diğer bitkisel kaynaklı gıdalar ise antioksidan etki gösteren fenolik bileşikler açısından zengin kaynaklardır. İnsan sağlığını koruyucu etkisi bulunan tarhana geleneği mutlaka yaşatılmalıdır'' dediler. TARHANA ÇORBASI "Dar hane" tarhana oldu: Bazı kaynaklardan derlenen bilgilere göre, tarhanayı tüketen kültürlerde bu adın nereden geldiği konusunda çeşitli söylentiler bulunsa da konuyla ilgili kesin bir bilgi bulunmuyor. Anadolu'da tarhana adının kaynağına yönelik en yaygın inanış şöyle: ''Vaktiyle bir hükümdar, seferlerinden birini yaparken bir fakirin evine misafir olmuş. Sıkıntı içinde ne ikram edeceğini şaşıran köylü kadın, çabucak bir çorba pişirmiş. Hükümdar kendisine ikram edilen çorbayı çok beğendiğini belirtip 'Bu ne çorbası?' diye sormuş. Kadın da 'Dar hane çorbasıdır. Kusura bakmayın. Afiyetle yiyin' demiş. 'Darda olan ev' anlamına gelen 'dar hane', zamanla tarhana diye anılmış."