AKDENİZ Üniversitesi (AÜ) Antalya Sağlık Yüksekokulu Beslenme ve Diyetetik Bölümü'nden öğretim görevlisi uzman diyetisyen Hülya Kamarlı, sağlık problemi bulunmayan kişilerin, bayram süresince günlük 100- 150 gramı geçmemek kaydıyla et tüketmesini önerdi.
Diyetisyen Kamarlı, Kurban Bayramı'nda et tüketiminin arttığını, şişmanlık, yüksek tansiyon, kalp- damar, mide ve şeker hastalığı olan kişilerin de beslenmelerine dikkat etmesi gerektiğini söyledi. Kurban Bayramında beslenme düzeninde büyük değişiklik meydana geldiğine dikkat çeken Kamarlı, "Kırmızı et, toplumumuzda sık tüketilen bir besin olmadığından bayramda aşırıya kaçmak, sağlık problemlerine yol açabilir. Bayram süresince kırmızı et tüketim miktar ve sıklığındaki artışa bağlı olarak günlük almamız gereken miktardan fazla doymuş yağ, kolesterol ve protein alırız. Bu durum özellikle kalp- damar hastaları, diyabet, hipertansiyon ve böbrek hastaları için risk oluşturmaktadır" dedi.
KIRMIZI ET, YAĞ VE KOLESTEROL DEPOSU
Kırmızı etin iyi kalitede bir hayvansal protein olduğunu, demir, magnezyum, çinko ve fosfor gibi mineraller ile A, B1, B6 ve B12 vitamini bakımından da zengin olduğunu kaydeden Kamarlı, kırmızı etin doymuş yağ ve kolesterol oranının yüksek olduğunu söyledi. Bu nedenle çok yağlı kısımların tüketilmemesi ve etin üzerindeki görünür yağların çok iyi temizlenmesi gerektiğine işaret eden Kamarlı, sakatatlarda da kolesterol ve yağ miktarı fazla olduğundan tüketilmemesini önerdi.
KURBAN ETİ KESİLDİKTEN HEMEN SONRA TÜKETİLMEMELİ
Sağlık problemi bulunmayanların bayram süresince günlük 100-150 gramı geçmemek kaydıyla et tüketmesini öneren Kamarlı, "Kurban Bayramında yapılan yanlışlıkların başında etin kesildikten hemen sonra tüketilmesi gelmektedir. Kurban ilk kesildiğinde 'ölüm sertliği' olarak adlandırdığımız sertlik oluşur. Bu sertlik hem etin pişirilmesinde hem de sindiriminde zorluk yaratır. Midede şişkinlik, hazımsızlık gibi sıkıntılara neden olacağı için et soğuk ortamda en az 24 saat bekletildikten sonra tüketilmeli" diye konuştu.
HAŞLAMA, BUĞULAMA, IZGARA TERCİH EDİLMELİ
Etin tüketilen miktarları kadar pişirilme yöntemlerinin de önemine dikkat diyetisyen Hülya Kamarlı, "Et pişirilirken kızartma ve kavurma yerine haşlama, buğulama, ızgara ya da fırında pişirme yöntemleri tercih edilmeli. Et mangalda pişirilecekse de direkt ateşe maruz bırakılmamalı. Ateşe maruz kalarak kömürleşen ette kanserojen madde oluşmakta. Ayrıca etin ateşe yakın olması B1, B12 ve folik asit gibi vitaminlerin kaybına yol açar. Bu nedenle pişirilen et ile ateş arasında 15 santim mesafe bırakılmalı" dedi.
KURBAN ETİNİ SEBZEYLE TÜKETİN
Etin E ve C vitamini içermediğini de söyleyen Kamarlı, bu nedenle mutlaka sebzeyle birlikte pişirilmesi ya da yanında C vitamini yönünden zengin taze sıkılmış meyve suyu, salata veya sebzeler tüketilmesini önerdi. Etle yapılan yemeklerin kendi yağıyla pişirilmesini ve ilave yağ eklenmemesi gerektiğine değinen diyetisyen Kamarlı, "Kurban Bayramı'nın geleneksel yemeği kavurmanın içersine pişirilirken tereyağı ya da kuyruk yağı eklenmemeli, kısık ateşte kendi suyuyla pişirilmeli" dedi.
ETİN SAKLANMASI
Etin sağlıklı şekilde muhafazası konusunda da önerilerde bulunan Hülya Kamarlı, "Et büyük parçalar halinde değil, kıyma ya da kuşbaşı gibi küçük parçalara ayrılarak buzdolabı poşetlerinde tek kullanımlık olarak ayrı ayrı poşetlenip -2 derecede 1-2 hafta, derin dondurucuda -18 derecede daha uzun süre saklanabilir. Pişirmek için buzluktan çıkarılan et, oda sıcaklığında değil mutlaka buzdolabının alt raflarında çözdürülmeli ve hemen pişirilmelidir. Çözdürülen et kesinlikle tekrar dondurulmamalı" diye konuştu.
