HANİFE KANAT
Uzman Psikolog Rukiye Karaca Volkaner; “Yoğun iş stresi, aile içi problemler, sağlık sorunları ve yaşamımızdaki önemli olaylar kaygı duygusunu yaşamamıza neden olabilmektedir.” diyerek kişilerde görülen kaygı sorunu ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Kişilerde kaygı yaratabilecek durumlara örnek vererek konuşmasına başlayan Karaca;” Şiddete maruz kalma, kaza geçirmek, hastalık, ölüm , bize öğretilen korkular, okuduğumuz ve duyduğumuz haberler, toplum önünde konuşma yapma, sınavlarda başarısız olma ve işten çıkarılma vb. süreçler bize bu kaygı duygusunu yoğun olarak hissettirmektedir. Çoğu insan ‘endişe ve kaygı’ kelimelerini birbirlerinin yerine kullanır, bu da bu kelimelerin ayrımını bakmakta zorlaştırmaktadır. Bir problemle başa çıkmak için problemin ne olduğunu bilmek gerekir. endişe; bilişsel bir süreçtir. zihinde oluşur. endişe zihinsel olarak gelecekte muhtemel karşılaşma ihmali olan olumsuz sonuçların meydana gelmesini beklemek ve buna hazırlanmaya çalışmakla ilgilidir. endişeler ‘ ya . olursa?’ soruları ile başlar ve her zaman olumsuzdur. Endişeler zihinde olup biterken, kaygı bedende meydana gelmektedir. Kaygı insanların tehlikedeyken ya da kendilerini herhangi bir şekilde tehdit altında hissettiklerinde deneyimledikleri bir dizi fiziksel duyumun genel adıdır. Kaygı duyumları kalp atışında hızlanma , solunum hızında değişiklikler, mide-bağırsak sorunları, terleme, titremeler, sarsılmalar, sıcak basması ya da ürperme, huzursuzluk, ürkeklik hisleri ve baş dönmesi gibi belirtiler vermektedir.” dedi.
Kaygı problemi yaşayan kişilerin kontrollü bir şekilde bu durumu atlatabileceğinin altını çizen Karaca; “Kaygı, bedenin kendini tehdit ve tehlikelere karşı tepki vermesi için tasarlanmış daha büyük sistemin bir parçasıdır. Bu sistem tehdit saptama sistemine Savaş ya da Kaç yanıtı da denir. Ama bazen gerçek tehditler ve tehlikeli olmadığında bile bu tepkileri vermektedir. işte bu süreçte bazen baş etmekte zorlanabiliriz. Peki nasıl baş edebiliriz? Kendimize de şefkatle yaklaşmalıyız Kaygınızı erteleyecek bahaneler, süreçler, alışkanlıklar, değişimler yaratmalıyız Farkındalığımızı geliştirmeye çalışmalıyız Uykumuza ve beslenmemize özen göstermeliyiz Fiziksel aktivitelerin dinginleştirici etkilerinden istifade etmeyi öğrenmeliyiz. Yeni hobiler ve eğlenceli aktiviteler keşfetmeliyiz. Sosyal etkileşim içinde bulunmalıyız. Baş etmekte zorlandığınız süreçte bir uzmandan destek alınmalıdır. Alacağınız destek yanında kendinize iyi gelecek olan sanatsal aktivite ya da mesleki anlamda becerinizi geliştirecek ve eğlenceli bulduğunuz bir aktivite ile uğraşmak odağınızı başka bir noktaya yönlendirmeye yardımcı olur. ayrıca ; öncelikli önerim ise açık havada yüksek tempolu yürüyüş yapılması. Bir diğer önerim ise; planlı olmak. Planlı olmak sizi daha iyi hissettirecektir. Yapacaklarınızı ve yapmak istediklerinizi önceden programlayın. Kendinize ulaşılabilir hedefler belirleyip bunları küçük adımlara bölmek size, hedeflerinize ulaştırmakta destek olacaktır.” diyerek konuşmasını sonlandırdı.