Sivas Haberleri
SİVAS
00:00:00
İmsak vaktine kalan
Sivas
Hafif yağmur
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
37,9332 %-0.11
41,0892 %-0.16
Ara
Sivas Memleket SAĞLIK "Acil Nöbetleri Aile Hekimlerini Çökertiyor"

"Acil Nöbetleri Aile Hekimlerini Çökertiyor"

Haber Merkezi Sivas-Erzincan Tabipler Odası Genel Sekreteri Ömer Faruk Güzelimdağ, Mayıs ayında birçok ilde başlatılan zorunlu nöbet uygulamalarının tepkiye neden olduğunu belirterek, “Acil servislerde çalışan hekim sayısını arttıramayan iktidar acil nöbetlerini uzman hekimlere tutturarak olayı çözmeye çalışmış, buna rağmen talep karşılanamayınca çıkarılan kanun ve genelgeler ile Aile Hekimleri de acil servislerde çalışmaya zorlanmıştır” dedi. Güzelimdağ, konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada taşıma suyla değirmenin dönmeyeceğini belirterek, “Acil servislerde yaşanan sıkıntının sorumlusu ne acil servis hekimlerine uzman hekimler ne de aile hekimleridir. Sorunun kaynağında piyasacı "Sağlıkta Dönüşüm" politikaları vardır. Ülkemiz, iş güvencesi olmadan, güvenliksiz ortamlarda, örgütsüz ve ucuz işgücü olarak çalıştırılan taşeron işçilerin, iş cinayetlerinde her gün birer birer yaşamını yitirdiği bir ülke haline geldi. En son olarak Soma’da benzer taşeronlaştırma politikalarının sonucunda yaşamını yitiren 301 maden işçisinin ölümü yüreklerimizde unutulmaz bir acı bıraktı. Acillerdeki çalışma ortamının da kapasitesinin üstünde, güvenliksiz ve uzun süreli çalışma bakımından madenlerdeki çalışma koşullarından bir farkı olmadığını kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz. Bu çalışma koşullarının ağırlığı nedeniyle sağlık çalışanları hastalarına nitelikli sağlık hizmeti sunamamaktadır. Bu durum sağlık çalışanlarını mutsuz etmekte, tükenmişliğe yol açmakta ve mesleklerini sürdürmelerini zorlaştırmaktadır.Sağlık çalışanlarının da iş cinayetlerinden payına düşeni aldığına üzülerek tanık olmaktayız. Geçtiğimiz hafta Erzurum Yakutiye Eğitim ve Araştırma Hastanesinde taşeron işçi olarak çalışan laboratuar teknisyeni Recep Tepe arkadaşımız laboratuardaki görevi sırasında kendisine bulaşan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi virüsüne bağlı enfeksiyon nedeniyle yaşamını yitirmiştir. Soma’daki maden işçilerinin ölümü gibi bu sağlıkçı arkadaşımızın ölümü de bir iş cinayetidir ve güvenliksiz çalışma ortamının ürünüdür.Aile Hekimliğine geçişle birlikte yıllarca Hastane acillerinde çalışarak tecrübe kazanmış pratisyen hekimlerin Aile Hekimliğini tercih etmesi ile birlikte acil servislerde hekim açığı baş göstermiş ve bu birimlerde çalışan hekim sayıları neredeyse yarıya düşmüştür. Bu sayının yetersizliğine karşın kışkırtılmış sağlık hizmeti talebinin ürünü olarak 76 milyon insanın yaşadığı Türkiye'de acil başvuru sayısı 90 milyona ulaşmıştır. Nüfusu bu denli aşan acil servis başvurusuna başka bir ülkede rastlanmamaktadır. “MAĞDURİYET BÜYÜK” Sivas-Erzincan Tabipler Odası Genel Sekreteri Ömer Faruk Güzelimdağ, talebi karşılayamayan acil servislerde çalışanların mağduriyetinin büyük olduğunu belirterek, “Bu talebi karşılamaya zorlanan Acil servis çalışanlarının mağduriyeti büyüktür. Bu abartılı başvuruların sonucunda acil servisler sağlıkçılara yönelik şiddet olaylarının en sık yaşandığı birimler haline gelmiştir.Sağlık Bakanlığı’nın resmi açıklamalarına göre acil servislere yapılan hasta başvurularının yüzde 70’i acil olmayan vakalardan oluşmaktadır. Acil servislerde çalışan hekim sayısını arttıramayan iktidar acil nöbetlerini uzman hekimlere tutturarak olayı çözmeye çalışmış, buna rağmen talep karşılanamayınca çıkarılan kanun ve genelgeler ile Aile Hekimleri de acil servislerde çalışmaya zorlanmıştır. Oysa taşıma suyla değirmen dönmez. Acil servislerde yaşanan sıkıntının sorumlusu ne acil servis hekimlerine uzman hekimler ne de aile hekimleridir. Sorunun kaynağında piyasacı "Sağlıkta Dönüşüm" politikaları vardır. “SAĞLIK ÇALIŞANLARI MESLEĞİNDEN SOĞUYOR” Sağlık çalışanlarına yönelik hastane acillerinde yaşanan şiddet olaylarındaki artış ve güvenliksiz ortamlarda çalışmanın getirdiği ölümlerin kendilerini kaygılandırdığını belirten Güzelimdağ, “Bu durum bizleri kaygılandırmakta, mesleğimizden soğutmaktadır. Sağlık hizmeti talebini körükleyerek uyguladıkları sağlık politikaları ile acil servisleri gün be gün işlevsiz hale getirenler, bu birimlerde, uzmanlaşmış acil hekimi yerine diğer branşlardan Uzman hekimleri ve Aile Sağlığı Merkezlerinde birinci basamakta yetkinleşmiş acil deneyimi olmayan sağlık çalışanlarını görevlendirerek işi hepten içinden çıkılmaz hale getirmiştir. Toplum, kızamık, suçiçeği, çocuk felci gibi aşılarla önlenebilir salgın hastalıkların tehdidi altında iken; şeker, yüksek tansiyon, astım, obezite, kanser gibi kronik hastalıkların toplumda görülme sıklığı her geçen gün artarken, birincil görevi koruyucu ve önleyici sağlık hizmeti sunmak olan ASM çalışanlarının hastane acillerinde ve 112 istasyonlarında ayda en az sekiz saat zorunlu nöbetle görevlendirilmesi sağlık hizmetlerinin iyi yönetilemediğinin açık göstergesi değil midir? Acil nöbet görevlendirmelerinin dayandırıldığı yasa, evrensel hukuk normlarına ve çalışma ilkelerine uygun değildir. Yasanın iptali için Anayasa Mahkemesinde dava açılmasına rağmen, mahkeme kararı beklenmeksizin nöbet listelerinin bir çırpıda hazırlanıp uygulamaya konulması da kabul edilemez bir durumdur.ASM çalışanları çocuk felci virüsüne karşı toplum sağlığını koruyacak aşı kampanyalarını canla başla yürütürken ihtiyaç olmamasına rağmen birçok hastanenin acil servislerinde ve112 istasyonlarında zorla görevlendirilmesi birinci basamak koruyucu sağlık hizmetlerin sorunlarını daha da arttırmaktan öteye gitmeyecektir.Mayıs ayında birçok ilde başlatılan zorunlu nöbet uygulamaları, çalışanların tepkisini çekmiştir. Çalışanların haklarını gasp eden, dinlenme haklarını kısıtlayan, mesleki eğitim ve deneyimlerine uygun olmayan bir alanda angarya çalıştırılmaları anlamına gelen bu uygulamalara karşı sağlık çalışanlarının yüzde 80’i nöbetlere gitmemektedir.Sağlık Bakanlığını uyarıyoruz;sağlık hizmetlerini üreten birinci basamak sağlık çalışanlarını, koruyucu sağlık hizmetlerinden çekerek acillerde yaşanan sorunları çözemezsiniz.Bu işin kalıcı çözümü popülizmden uzak sağlık politikaları ve acil serviste çalışan kalifiye hekim kadrolarının arttırılması ile mümkündür.Nöbet görevlendirmelerinin hukuksuz ve haksız olduğunu, bu uygulamaların halkın nitelikli sağlık hizmetinden yararlanma hakkına zarar vereceğini bir kez daha kamuoyuyla paylaşma gereği duyuyoruz.”
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *