Sivas Haberleri
SİVAS
00:00:00
Öğle vaktine kalan
Sivas
Orta şiddetli yağmur
8°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
37,9444 %-0.02
41,0305 %-0.08
Ara

Gözler UNESCO'da

Mehmet Tırpan Selçuklu döneminden günümüze kadar gelen Çifte Minare, Gökmedrese ve Buruciye Medresesi Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO)’nun Dünya Mirası geçici listesinde beklemede

Mehmet Tırpan Selçuklu döneminden günümüze kadar gelen Çifte Minare, Gökmedrese ve Buruciye Medresesi Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO)’nun Dünya Mirası geçici listesinde beklemede. Konuyla ilgili gazetemize açıklamalarda bulunan İl Kültür ve Turizm Müdürü Kadir Pürlü, Çifte Minare, Gökmedrese ve Buruciye Medresesi’nin UNESCO’ya alınması için Ocak ayında Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan gelen evrakları doldurarak Bakanlığa geri gönderdiklerini, UNESCO'nun geçici listesine alınan tarihi eserlerimizin geçici listede beklediğini söyledi. Sivas’ta sadece Divriği Ulu Caminin UNESCO’ya kayıtlı olduğunun altını çizen Pürlü, “Selçuklu Medreseleri UNESCO’ya kayıt edilirse Sivas 4 adet Dünya Mirası’na sahip bir şehir olacak” dedi. Selçuklu eserlerinin Geçici Miras Listesine alınması için Kültür ve Turizm Bakanlığının kendilerine teklifte bulunduğunu kaydeden Pürlü; “Ocak ayında Bakanlığımız tarafından yazı ve formlar geldi. Bizlerde gelen evrakları doldurarak gerekli bilgileri onlara gönderdik. Kültür ve Turizm Bakanlığı'na gönderdiğimiz evraklar Bakanlığımızca Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü'ne gönderildi. Ama UNESCO'dan olumlu veya olumsuz bir haber gelmedi. UNESCO'ya ismi gönderilen tarihi eserlerimizin kayıt altına alınacağına inanıyoruz. Eğer Selçuklu eserlerini UNESCO’ya kayıt yaptırabilirsek Sivas için çok önemli bir adım atılmış olacak. Zaten Sivas’ta başka medresemiz yok. İnşallah planlanan çalışmalardaki Medreseler listeye girecek. Sivas tarihi konumu itibarıyla çok zengin bir kültürel ve doğal mirasına sahip” ifadelerini kullandı. Sivas’ın yanı sıra Konya, Kayseri, Erzurum ve Kırşehir’deki Anadolu Selçuklu Medreseleri de Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO)’nun Dünya Mirası geçici listesine girdi. ÇİFTE MİNARELİ MEDRESE İlhanlı baş veziri Şemsettin Mehmet Cüveyni tarafından 1271 yılında yaptırılan medresenin bu gün sadece ön cephesi ayakta kalmıştır. Yapının bu günkü durumundan hareketle, orijinal halinin iki katlı, dört eyvanlı ve açık avlulu olduğu anlaşılmaktadır. 1960’lı yıllarda yapılan araştırma kazısı sonucuna göre medrese, açık avlulu, dört eyvanlı, iki katlı anıtsal bir yapıdır. Köşe kulelerinden sonra medreseye bitişik güney yönünde daha önceki dönemlere ait bir imaret veya zaviye olduğu, kuzey yönünde ise medrese bünyesi içinde bir hamamın olabileceğinin izleri ortaya çıkarılmıştır. Taç kapısı üzerinde yer alan kitabesine göre 1271 yılında Vezir Sahip Şemseddin Muhammed Cüveyni tarafından yaptırılmıştır. Selçuklular bu yüzyılın içinde Buruciye Medresesi, Gök Medrese ve Çifte Minareli Medrese gibi taş, tuğla ve çini sanatının Anadolu’da en önemli yapılarını meydana getirmişlerdir. Bugün, doğu yönünde yer alan medrese girişinin taş süslemeli cephesi büyük boyutları ve tuğla-sırlı tuğla örgülü iki minaresi ile dikkati çekmektedir. Ön yüz, ortada iki minareli taç kapı, iki yandaki pencere ve köşe kuleleri ile kompoze edilmiştir. Ön yüzündeki süslemeli pencereler yerleştirilirken bir simetri aranmamıştır. Cephedeki taş süsleme ve oran itibariyle mimari bir olgunluğun yanı sıra aynı süslemeyi tekrardan kaçınan bir anlayışın hâkim olduğu göze çarpar. Böyle bir uygulama ile daha canlı, hareketli, ışık-gölge oyunlarını kuvvetlice hissettiren bir cephe elde edilmiştir. Taşın yanı sıra sırlı tuğla ve çinilerle bezeli iki minaresi bu olgun ve doyurucu kompozisyonu renklendirmiştir. GÖKMEDRESE Gökmedrese 4. Kılıçarslan'ın oğlu 3. Gıyasettin Keyhüsrev döneminde Vezir Sahip Ata Faahreddin Ali tarafından 1271 yılında yaptırılmıştır. Türk mimarisinin ve süslemesinin bir arada olduğu önemli yapılardandır. Giriş kapısının kemerinin iki yanında çeşitli hayvan fügürleri yer almaktadır. Giriş kapısının sağ üst köşesindeki yaprak kabartma üzerinde ise Orta Asya burç figürleri, on iki hayvanlı Türk Takvimi sembolleri mevcuttur. Kapının iki yanında simetrik olarak işlenmiş motifler vardır. Taç kapının iki köşesinde çini ve sırlı tuğlalarla süslü, tek şerefeli üstü külahlı iki minare bulunmaktadır. Bu yapıda minarelerin kaideleri taç kapının yan kanatlarının içine gömülmüştür. Dış cephenin sol duvarının ortasında iki, sağ duvarda üç kule daha bulunmaktadır. Açık medrese sınıfına giren yapı, açık avlulu, dört eyvanlı, iki katlı plan şemasına sahiptir. Mermer ve kesme taş malzemeden yapılmıştır. Kalıntıları günümüze ulaşmamış olsa da medresenin çevresinde başka yapıların olduğu bilinmekte. BURUCİYE MEDRESESİ Selçuklular zamanının ileri gelenlerinden Muzaffer Burucerdi tarafından 1271 yılında yaptırılmıştır. Dört eyvanlı, avlulu kesme taştan yapılmış olup revaklı avlunun bitiminde medrese hücreleri yer alır. Medrese hücreleri beşik tonozla örtülü. Giriş eyvanının solundaki hücre türbe şekline getirilmiş olup burada medreseyi yaptıran Muzaffer Burucerdi’nin mezarı yer almakta. Ana giriş batı yönde olup, cephe geometrik motiflerle bezeli. Sağlam kalmış taç kapısıyla Anadolu’daki Selçuklu medreselerinin önemli örneklerinden biri. 1271 yılında Anadolu Selçuklu sultanlarından III. Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında Hibetullah Burucerdi oğlu Muzaffer Bey tarafından yaptırılmıştır. İlmiyye çalışmaları için medrese olarak yapılmış ve devrin pozitif ilimlerinin okutulduğu bina olarak uzun yıllar kullanılmış. Yapı kareye yakın dikdörtgen planlı olup, üzeri açık avlu etrafındaki sütunlu revakla ve bunların gerisinde bulunan hücrelerden oluşmakta. Giriş kapısının sol yanında mavi ve siyah çinilerle süslü türbe hücrede medrese binasını yaptıran Burucerdi oğlu Muzaffer ve çocuklarının mezarları bulunmakta. Mukarnas kavsaralı bir nişin belirlediği taç kapıda dışa taşıntılı rozetler dikkati çekmekte. Cephenin her iki köşesindeki demet payelerden oluşan köşe kuleleri yazı kuşağı ve pencereler cepheyi zenginleştirmekte. Taş işlemeciliğinde ağırlığın taç kapıda yer aldığı görülüyor. Yıldız, Rumî ve geometrik motifler yüzeysel ancak bir dantel gibi işlenmiş. Yapıda kesme taş, moloz taş, devşirme, tuğla ve çini olmak üzere beş tür malzeme kullanılmış. Buruciye Medresesi mimari özellikleri ve süslemeleriyle Anadolu Selçuklu sanatının en uyumlu ve bütünlük arz eden mimari yapılarından biri.  
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *