Ne engeller var!
3 Aralık Dünya Engelliler Günü, tüm dünyada ve ülkemizde olduğu gibi Sivas’ta da çeşitli etkinliklerle kutlandı ve kutlanıyor.
Buna ‘kutlama’ demek yerine, duyarlılıkları artırmak demek daha doğru gibi.
Sözlük karşılığı engelli; doğuştan veya sonradan meydana gelen hastalıklar, sakatlıklar (vücudun görsel/işlevsel/zihinsel/ruhsal farklılıkları) öne sürülerek, toplumsal - yönetsel tutum ve tercihler sonucu yaşamın birçok alanında kısıtlanan, engellerle karşılaşan kişi demektir.
Birçok insan için engelli kişiler, yakınlarının sosyal yaşamlarını sürdürmeleri için bir engel gibi görülmekte. Oysa asıl engel, böyle düşünenlerin beyinlerinde ve asıl utanması gereken onlar değil mi?
Engelli olarak nitelendirdiğimiz insanlarımız doğuştan ya da bir hastalık, kaza sonucu oluşan fiziksel veya zihinsel engelleri; sabırlı ve düzenli bir tedavi sonucu iyileşebilir, rehabilite edilebilir ancak düşünce engellilerin tedavisi çok daha zor. Hatta çoğu için imkansız, diyebiliriz.
Asıl engel, engellileri dikkate almayan, çoğu zaman yok sayan zihniyettir.
Yaşamları boyunca her zaman ve her koşulda kişisel hırs ve çıkarları uğruna, toplumsal çıkarları göz ardı eden vicdanı engelliler var.
Kendi gibi olmayanı düşman gören, kibir ve egoları yüzünden halkın içine kin ve nefret tohumları serpen, barış karşıtı, demokrasi ve özgürlük düşmanı, sevgi engelliler var.
İçinde yaşadığı toplumdan hep alan, sürekli tüketen, asalak, haddini bilmez, çıkarcı, üretim özürlüler var.
Hayatı boyunca okumayan, araştırmayan, sorgulamayan, yaşadığı çevreyi ve toplumu anlamaya çalışmayan, önyargılarına mahkûm olmuş, yalnızca kendisini düşünen, düşünce özürlüler var.
Engellilerin önündeki engelleri kaldırmak yerine, yeni engeller çıkararak onlara yaşamı çekilmez hale getiren, engellilerin varlığını kendi yaşam standardı ve geleceği için engel gören beyni engelliler var.