YERYÜZÜ VE YERYÜZÜNÜN HALİFESİ (YARATILIŞ GAYESİ)
Allah ın rahmeti, bereketi; Allahın kitabı ve resulün sünnetine kayıtsız ve şartsız şeksiz ve şüpesiz tabi olanların üzerine olsun. yine Allahın selamı tüm hidayete tabi olanların üzerine olsun.
Allah, kimi de hidayete eriştirirse, onun için bir saptırıcı da yoktur. Allah, intikam sahibi, güçlü ve üstün olan değil midir? ( zümer 37 )
yine Allah kimin inkarından dolayı kalbini mühürlerse onu doğru yola iletecek yoktur. Mülkün sahibi olan Allah mülkünde dilediği gibi hükmeder. O alemlerin rabbi olan Allah dır.
Ey rabbim göğsümü aç, genişlet işimi kolaylaştır dilimde bulunan düğümü çöz de, anlasınlar beni…..
“O, yeri sizin için döşek, göğü de bina yapan, gökten su indirip onunla size rızık olarak çeşitli ürünler çıkarandır. Öyleyse siz de bile bile Allah’a ortaklar koşmayın.” (Bakara 22)
“O gökten su indirendir. İşte biz onunla her türlü bitkiyi çıkarıp onlardan yeşillik meydana getirir ve o yeşil bitkilerden, üst üste binmiş taneler, -hurma ağacının tomurcuğunda da aşağıya sarkmış salkımlar- üzüm bahçeleri, zeytin ve nar çıkarırız: (Herbiri) birbirine benzer ve (her biri) birbirinden farklı. Bunların meyvesine, bir meyve verdiği zaman, bir de olgunlaştığı zaman bakın. Şüphesiz bunda inanan bir topluluk için (Allah’ın varlığını gösteren) ibretler vardır.” (En’âm 99)
Yerde olanların tümünü sizin için yaratan O'dur. Sonra göğe yönelip (istiva edip) de onları yedi gök olarak düzenleyen O'dur. O, herşeyi bilendir. (Bakara 29 )
Yeryüzünü yani içecekleri, yiyecekleri ve barınacakları uygun mekanı rabbımız bizim için yaratıyor. Yani bizim yaratılmadan önce ne için ve neresi için yaratıldığımız rabbımızın sünnetullahı gereği baştan belli bu yüzden halk arasında yaygın olan adem ve havva yasak olan ağacın meyvasından yemeseydi cennetten çıkarılmazdık gibi asılsız bir iddaayı dillendirmek doğru bir yaklaşım değildir. Bu söylediğimizi doğrulayan ve o asılsız söylentiyi çürüten deliller aşağıdaki ayetlerde açıkca gözkmektedir
“Korku ve ümit kaynağı olarak şimşeği size göstermesi, gökten yağmur indirip onunla yeryüzünü ölümünden sonra diriltmesi, onun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Şüphesiz bunda aklını kullanan bir toplum için elbette ibretler vardır.” (Rûm 24)
Burada insanlar Allah'a isyan etmemeleri için uyarılıyor. Çünkü Allah her şeyi bilir ve hiç kimse O'ndan bir şey gizleyemez. Aynı zamanda, hangi hayat tarzının insanoğluna daha uygun olduğunu sadece O bildiği için, insanlar O'nun davetine uymaya ve O'na itaat etmeye çağrılıyorlar. O'nun gösterdiği hidayetten yüz çeviren herkes cehalete sapacaktır; çünkü, gerçek bilginin tek kaynağı O'dur. Kişi, O'nun hidayetinden yüz çevirirse hiçbir şey elde edemez; çünkü, Hak bilginin elde edilebileceği başka bir kaynak yoktur. Etrafını çevreleyen karanlıktan insanı, ancak, O'nun Nur'u kurtarabilir.
“Görmedin mi, Allah gökten su indirdi de onu yeryüzündeki kaynaklara ulaştırdı. Sonra onunla renkleri çeşit çeşit ekinler çıkarıyor. Sonra ekinler kuruyor da onları sapsarı kesilmiş görüyorsun. Sonra da Allah onları kurumuş çer çöp haline getirir. Şüphesiz ki bunda akıl sahipleri için bir öğüt vardır.” (Zumer 21)
Çünkü O, yaratıcıdır, Hakim'dir, ölüm ve hayatı belirleyendir; çünkü O, insanın yaşadığı evrenin Sahibi ve Hakimi'dir.
Hani Rabbin, Meleklere: "Muhakkak ben, yer yüzünde bir halife var edeceğim" demişti. Onlar da: "Biz seni övüp-yüceltir ve (sürekli) takdis edip dururken, orada fesat çıkaracak ve orada kanlar akıtacak birini mi var edeceksin?" dediler. (Allah:) "Şüphesiz, sizin bilmediğinizi ben bilirim." dedi. (Bakara 30 )
Kur'an burada insanlık tarihinin bir bölümüne, başka türlü ispatlanması mümkün olmayan insanın yaratılışına ışık tutuyor.
Allah'ın en şerefli yaratığı, melekler ve her şeyin secde ettiği Allah'ın yeryüzündeki halifesi seviyesine çıkarmaktadır.
HALİFE; kendisine otorite tarafından verilen görevleri, onun yerine kullanan kişidir. O halde insan mâlik değildir, o sadece Allah'ın temsilcisidir ve kendisine gerçek Hâkim tarafından verilenler dışında hiçbir güce sahip değildir. Bu nedenle, kendi istediklerini yapma hakkına sahip değildir. Onun görevi, temsil ettiği otoritenin isteklerini yerine getirmektir. Eğer verilen yetkileri kendisinin sanır veya bu yetkileri kendi arzularına göre kullanırsa vey bir başkasının hâkimiyetini kabul edip, onun isteklerine boyun eğerse, bu isyan ve ihanet olur. Bir sonraki yazımızda yine kuranın rehberliğinde adem oğlunun nasıl bir süreçten geçtiğini yazmaya gayret edeceğiz inşaallah. Hatalar biz aciz kullarına doğrular Allah’ a aittir.