SÜMEYRA DENİZ
1890 yılında Sivas’a geldiği tahmin edilen gezgin Vital Cuinet yazdığı seyahatnamesinde Sivas ile ilgili birçok konuya değindiği gibi bıçakçılık mesleğini de 127 yıl önce öncesinden kaleme aldı.
Seyahatnamede, Sivas’ın sadece gündelik mutfak eşyası olan bıçakların yanı sıra kama ve kılıçların da üretildiği bir şehir olduğu, bıçakçılığın bu şehirde yüzyıllar boyu önemli bir endüstri kolu olmasının ana nedeninin, bu sektörün temel girdisi olan demir aksamının Divriği demir madenlerinden karşılandığı bilgisi yer alıyor.
Bilgiye göre, Sivas'ta "Kılıççılar Çarşısı" olarak faaliyet gösteren çarşıda satılan "Sivas kılıçları", tüm Osmanlı coğrafyasında Şam kılıçlarından sonra en çok rağbet gören kılıçlardı.
Seyahatnamede, ateşli silahların giderek kesici silahların yerine almasıyla Kılıççılar Çarşısı'nda artık ‘kılıçlar’ yerine, ev ve cep bıçaklarının yanı sıra Avrupa'da üretilenlerin kalitesinde ‘cerrahi neşter’ler üretmeye yönelme olduğu bilgiler arasında.
1827 tarihinde Sivas'ta 4 bıçakçı dükkânı kaydedilmiş bunlardan birisi Müslüman, diğeri de gayr-ı müslimdir. Yurt Ansiklopedisi'ndeki bilgilere göre de 1890'li yıllarda Sivas'ta 20 dolaylarında bıçakçı dükkânı mevcuttu. Tahminen 1890 yılında Sivas'a gelen gezgin Vital Cuinet de yazdığı seyahatnamesinde özellikle Sivas bıçakları konusuna temas etmiş, düşüncelerini şöyle özetlemiştir: “Bu şehirde bıçakçılık çok ünlüdür. Sivaslı bıçakçılar ev ve cep bıçakları yanında cerrahi neşterler bile ki Avrupa modellerini tamamen taklit ederek üretebilmektedirler”
Bıçakçılık mesleği Sivas'ta 1950-1960'lı yıllarda büyük bir gelişme göstermiş, insan gücüyle çalışan aletler artınca daha fazla ürün daha kısa zamanda üretilir olmuştur. Bıçak yapımı, bu şekilde kolaylaşınca sanata olan ilgi daha da artmış ve bu sanat birçok kişinin geçim kaynağı olmuştur.
Ülke çapında Sivas Bıçakları kalitesi ve farklılığıyla oldukça önemli bir üne kavuşmuş olsa da henüz Sivas bıçaklarının yeterince tanıtımı da yapılamadı.
Günümüzde ise Çin işi ucuz ve kalitesiz bıçakların piyasaya çıkmasının ardından Sivas bıçağı da birkaç usta tarafından yaşatılmaya çalışılıyor. Gerekli tanıtımı yapılmasına rağmen kaybolmaya yüz tutmuş geleneksel el sanatlarının başında yer alan bıçakçılık eski ihtişamlı günlerinden uzak bir şekilde yaşatılmaya çalışılıyor. Bugün yalnızca birkaç ustanın elinde can bulan Sivas bıçaklarının ünü yüzyıllar öncesinde dahi her kesimden insanın ilgisini çeken bir el sanatı oldu. Sağlam oluşu ve estetik görünümü ile Türkiye çapında tanınan bir marka olan Sivas bıçakçılığı, bugün ise neredeyse teknolojiye yenik düşmüş durumda.