
Gazetemiz Genel Yayın Koordinatörü Kemal Çağlayan, Cumhuriyet Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde düzenlenen “Gazeteciliğe giriş” konulu söyleşide gazetecilik mesleğinin inceliklerini anlattı. İRFAN ÖZŞEKER Çağlayan, gazetecilik mesleğinin inceliklerini gazeteci adaylarına anlattı. Cumhuriyet Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde "Gazeteciliğe giriş" konulu söyleşi düzenlendi. Fakülte konferans salonunda düzenlenen söyleşiye İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Metin Erol, Cumhuriyet Üniversitesi Vakıf Genel Sekreteri Ertan Buyruk, Basın İlan Kurumu Sivas Şube Müdürü Mustafa Yüksel, Doğan Haber Ajansı Sivas Büro Şefi Eraydın Aytekin, İletişim Fakültesi Öğretim görevlileri ile çok sayıda öğrenci katıldı. DÖRDÜNCÜ GÜÇDÜR Anadolu Basın Birliği Sivas Şube Başkanı ve Gazetemiz Genel Yayın Koordinatörü Kemal Çağlayan, programda yaptığı konuşmada, gazeteciliğin çok kutsal bir meslek olduğunu ve fedakarlık gerektirdiğini söyledi. Çağlayan “Gazetecilik, bir gazete veya derginin hazırlanmasında ve çıkarılmasında görev alan kişilerdir. Gazeteci, haber ve bilgi kaynağına çabuk ulaşmak ve bu kaynaklardan edindiği bilgi ve haberleri okurlara sunma işini üstlenmiştir. Gazetecinin bu görevini yapabilmesi için habere, olaya, olguya, belgeye ve bilgiye dayalı yazılar yazması gerekir. Bunun için de gazetecinin güvenilir kişi olması zorunludur. Gerektiğinde hükümetlere ve güç odaklarına karşı savaşmayı göze alan insan, gazetecidir. Herhangi bir menfaat grubuna bağlanmadan, açık fikirli, dürüst, önyargılardan uzak ve kişilik haklarına saygılı olmak, gazeteciliğin olmazsa olmaz koşullarındandır. Gazetecilik mesleği ve gazetecilik sektörü (gazete, radyo, televizyon, internet gibi kitlesel yayın organları) demokratik toplumlarda anayasanın öngördüğü üç devlet gücü yanında (yasayıcı-meclis, yürütücü-hükümet, yargılayıcı-mahkemeler) dördüncü -denetleyici devlet gücü olarak anılır.” Çağlayan, mesleğe girecek öğrencilere tavsiyelerde de bulunarak, dünya ve Türkiye'de ulusal ve yerel basının önemine değindi. Basının dördüncü güç olduğunu ifade eden Çağlayan, "Gazeteler halkın sözcüsüdür. Yerel gazeteler kentin kültürüne sahip çıkarlar ve o yörenin bir parçasıdır. Yerel basın yerel yönetimlerin aynasıdır ve siyasi konularda halkı bilgilendirmektedir. Yerel basın ulusal basının can damarıdır ve yerel basına her zaman ihtiyaç vardır. Yerel basın olmasaydı ulusal basın Anadolu'daki haberlerden bihaber olabilirdi" diye konuştu. ŞAMAR OĞLANIDIR GAZETECİ Meslekte mektepli olmanın önemli olduğunu vurgulayan Çağlayan, yerel basının ve çalışanlarının sorunlarına da değindi. Çağlayan “Yaptığı işi kimseye beğendirmek zorunda değildir. Kamu yararına çalıştığı için doğruyu aktarmakla yükümlüdür. İşlediği konuda yer alan kişi ve kurumlar olumlu şeyler için gazeteciyi yere göğe sığdıramaz. Ancak, olumsuz bir tek cümle bile şamarı yemesi için yeterlidir. İşlenen konudaki kişiler ya da kurumlar özeleştiri yapmaya ihtiyaç duymaz. Söz konusu konuya müdahil olmadığı halde, sorumlu olmadığı halde günah keçisi gazetecidir. Çünkü doğruları dile getirmiştir” EK İŞ YAPAMAZ GAZETECİ Gazetecilerin ek iş yapamayacağını ifade eden Çağlayan “Burnu bir karış havadadır gazetecinin. Açlıktan ölse de mesleğinin dışında bir iş yap(a)maz. Öğretmenlikten arta kalan boş zamanında limon satan öğretmenleri görmüştür bu ülke ama bir gazetecinin limon sattığı görülmemiştir. İşveren tarafından köle yerine konduğu için gecesi gündüzü, yani boş zamanı hiç yoktur. Açlık sınırı ile yoksulluk sınırında aldığı ücretle yetinmek zorundadır. O kadar doludur ki zamanı a nne-babasının cenazesine bile gidemeyen/gönderilmeyen gazeteciler vardır. Aylarca çocuğunu göremeyeni bile vardır. Gazeteci gezemez, tozamaz, gönül eğlendiremez çoğu zaman. İşin özü gazeteci rahat bir nefes dahi alamaz çoğunlukla. Özünde muhalefet olsa da gazeteciliğin, muhalif olanları sevilmez toplumda, hedef tahtası konumundadırlar. Yandaş olanı makbuldür. Çürük yumurtalar daha çok kabul görür. Suya sabuna dokunmaz çünkü” şeklinde konuştu. Sivas Gazeteciler Cemiyeti 2. Başkanı Aydın Deliktaş ise bu mesleğin daha çok usta çırak ilişkisiyle yapıldığını ifade ederek, iletişim fakültesi mezunlarının kendilerini yetiştirmelerinin çok önemli olduğunu söyledi.Deliktaş, öğrencilerin her bir bilgi kırıntısı için hocalarını ve medya çalışanlarını zorlamalarını gerektiğini dile getirerek, "Gazetecilikte en önemli şeylerden biri de dile hakim olmak ve Türkçe'yi çok iyi kullanmaktır. İster yerel gazetede ister yaygın basında çalışın, sizde bakılacak ilk şey nasıl haber yazdığınız değil Türkçe'yi nasıl kullandığınızdır. Bunun için de bol bol kitap, dergi, gazete okuyun" dedi. Söyleşinin sonunda İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Metin Erol, Çağlayan ve Deliktaş'a teşekkür belgesi verdi.
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *