“Eğitim Sistemindeki Olumsuzluklar Artıyor”

[caption id="attachment_6355" align="alignnone" width="300"] “Eğitim Sistemindeki Olumsuzluklar Artıyor”[/caption] Mehmet Tırpan Türk Eğitim-Sen Sivas Şube Başkanı Nuri Eryıldız, eğitim sistemindeki olumsuzların her geçen gün arttığının altını çizerek eğitimcilerin kaygılı ve huzursuz yaşamak zorunda bırakıldığını söyledi.Aynı kavga ve huzursuzluğun öğrencilere ve velilere de yansıdığının altını çizen Eryıldız; “Öğretmenlerimiz, velilerimiz ve öğrencilerimiz günü birlik eğitim politikaları ile önlerini göremez hale getirilmiştir. Öğretmenlerimizin sorunlarını görmezden gelenler, kurdukları öğretmeni şikayet hattı vb. uygulamalarla eğitimcilerle toplumu karşı karşıya getirme yolunu seçmişlerdir” dedi. Türkiye İstatistik Kurumundan alınan Mart 2014 fiyatlarına göre yapılan araştırmada çalışan tek kişinin yoksulluk sınırının bin 911 TL olarak hesaplandığını vurgulayan Eryıldız; “ Dört kişilik bir ailenin insan onuruna yaraşır bir hayat sürmesi için gerekli olan en düşük tutarı ifade eden refah sınırı ise 3 bin 866 lira olarak belirlenmiştir. Yine TÜİK verilerine göre 2014 yılının ilk üç ayından enflasyon %3, 57 artmıştır. Hal böyle iken birileri 2014 yılı için imzalanan 123 liralık artışı ve 2015 yılı için yüzde 3+3 lük artışı bir başarı gibi anlatmaya devam ve sendikacılığı bir aldatma vaatler zinciri olarak görmektedir. Eğitim ve eğitimcilerimizin sorunları söz konusu olduğunda sesini çıkarmayıp ortada görünmeyenler, sendikacılığı koltuk ve makam dağıtma gerektiğinde yalan söylemekten geri durmamak olarak görmekteler” ifadelerini kullandı. “ALDATARAK NEREYE KADAR” İlkeli sendikacılıktan ödün vermeyen Türk Eğitim Sen’in her zaman olduğu gibi eğitimin ve eğitimcinin sorunları ile ilgilenmeye devam edeceğinin altını çizen Eryıldız; “Gücü arkanıza alarak yalanlarla, vaatlerle, korkutma ve sindirme ile aldatarak nereye kadar?” dedi. Eğitim ve eğitimciyi ilgilendiren her türlü olumsuzlukta haklarımız alınıncaya kadar mücadele etmeye devam edeceklerinin altını çizen Eryıldız; “Genel merkezimizin başlattığı nöbet tutan öğretmene 6 saat ücret ödenmesiyle ilgili yaklaşık 3 bin dilekçeyi Milli Eğitim Bakanlığı’na gönderiyoruz. Son çıkan yasadan sonra okul idarecilerinin görevlerinin sona erdirilmesi ve yeni idarecilerin görevlendirilmesi ile ilgili; bakanlık başarılı idarecilerinin görevlerine devam edeceklerini ve yeni yapılacak idareci görevlendirilmesinde sınav vb. kriterlere bağlı kalınacağını açıklarken sözde sendika yöneticileri 100 okulu 1000 kişiye vaat ederek kendilerinin her istediği kişiyi müdür olarak görevlendirecekleri söylemleri ile üye toplamaktadırlar. Buradan çıkarılabilecek sonuç şudur; Milli eğitim bakanlığının açıklamaları doğru ise, o zaman bu sözde sendika yalan söylemektedir. Ek ders yönetmeliğindeki sorunlar ortadayken, Öğretmenin sınav ücreti sorunu varken, Özür grubu atama mağduriyetleri yaşanırken, Öğretmen açığı ücretli vb. yollarla giderilerek atanamayan öğretmen sorunu devam ederken, Öğretmenler her gün kendileriyle ilgili yapılan asılsız şikayetlere cevap vermek zorunda bırakılırken, Eğitim sistemi ben yaptım oldu mantığı ile yürütülerek milyonlarca öğrenci, veli ve eğitim çalışanı karamsarlığa, huzursuzluğa itilirken, Eğitim ve eğitimcinin bunca sorunu ortadayken size göre sendikacılık; menfaat ve koltuk vaadi ile insanları kandırmak mıdır? Eğitimin ve eğitimcinin sorunlarına çözüm aramak yerine bu yaptıklarınız mıdır sendikacılık?” şeklinde konuşmasını sonlandırdı.