Yabancı tarihçiler tarafından Anadolu’nun Elhamrası olarak adlandırılan Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası 2015 yılından bu yana restorasyonda.

Sivas merkez ve Divriği ilçesinin turizmine büyük ölçüde katkıları olan Ulu Camii, 2024 yılının Mayıs ayında yeniden hizmete girecek. Yaklaşık 10 yıllık aranın ardından yeniden misafirlerini kabul edecek olan Ulu Camii’nin restorasyonu son sürat devam ederken vatandaşlar ilçenin de ağırlayacağı misafirlere hazır olması gerektiğini öne sürüyor.c893036c-38ce-4716-bd97-52b27f0a5699

Çocuklarda Astım Atağına Müdahale: Uzmanlardan Önemli Uyarılar Çocuklarda Astım Atağına Müdahale: Uzmanlardan Önemli Uyarılar

Özellikle Ulu Camii’ye giden yollara yön tabelası asılması gerektiğini belirten vatandaşlar, yol bakım çalışmalarının da tamamlanması gerektiğinin altını çiziyor.

UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer alan Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası’nın Sivas merkez ve Divriği ilçesine büyük katkılar sağladığını dile getiren vatandaşlar; “2015 yılından önce dünyanın birçok yerinden turistler Ulu Camii’ye ziyarete gelirdi. Restorasyon bittikten sonra muhtemelen bu durum yine böyle olacak. Biz bu noktada üstümüze düşeni yapmalıyız.” ifadelerini kullandı.

Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası’nın Önemi

Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası olarak bilinen bu yapı topluluğu, cami, darüşşifa ve türbeden meydana gelen bir külliyedir. Anadolu Selçuklu Devleti’ne bağlı Mengücek Beyliği döneminde inşa edilmiştir. Ulu Cami, Süleyman Şah’ın oğlu Ahmet Şah tarafından; Darüşşifa ise eşi Melike Turan Melek tarafından yaptırılmıştır. 1228 yılında başlanıp 1243 tarihinde tamamlanan yapı kompleksinin Baş Mimarı Muğis oğlu Ahlatlı Hürrem Şah'tır.02096ff0-7742-4390-b972-1e406f7211d8

Başta kapılar ve sütunlar olmak üzere, külliyenin birçok yerinde bulunan, Ahlatlı ve Tiflisli ustaların ellerinden çıkan, taş işçiliğinin en nadide ve en ince örneklerini yansıtan harikulade motifler tüm dünyanın ilgi ve dikkatini çekmektedir. Bu eseri farklı ve özgün kılan bir diğer özellikte, uzaktan bakıldığında simetrik olduğu düşünülen, fakat özünde asimetrik olan bezemelerde yer alan on binlerce motifin hiçbirinin bir daha kendini tekrar etmemesi; kâinattaki farklı varlıkların muhteşem bir ahenk ve denge içerisinde olduklarının taşa nakşedilerek gözler önüne serilmesidir. Mimari üslubu, süsleme ve örtü sistemlerinin dengeli ve uyumlu tasarımıyla önem kazanan bu şaheser, dünyada, görülmeye değer eserler listesinin başında yer almaktadır. Bu büyüleyici eseri anlatmaya sözlerin yetersiz kalacağını Evliya Çelebi yüzyıllar önce şöyle ifade etmiştir: "Methinde diller kısır, kalem kırıktır". Görenleri kendisine hayran bırakan bu muhteşem abide eser, sanat tarihçileri tarafından "Divriği mucizesi", "Anadolu’nun Elhamrası" gibi ifadelerle tanımlanmıştır. 1985 yılında UNESCO tarafından "Dünya Kültür Mirası" listesine alınan, İslam mimarisinin bu başyapıtı, aynı zamanda T.C. Cumhurbaşkanlığı makamının koruması altındadır.