Sivas’ın Kangal, Şarkışla, Zara, Gürün, Suşehri ve Gemerek ilçeleri ile köylerde etkili olan sağanak yağışın sele neden olduğu tarım arazileri, ekinler büyük zarar görürken, iş yerlerini su bastı. CHP Parti Meclis Üyesi ve Sivas Milletvekili Ulaş Karasu, yağışın etkili olduğu yerlerin afet bölgesi ilan edilmesi ve üreticilerin zararlarının karşılanması için kanun teklifi verdi.SİVAS (İGFA) - Sivas'ta son günlerde yağan kuvvetli sağanak hayatı olumsuz etkiledi. Kangal, Zara, Gürün ve Gemerek ilçelerinde ve köylerinde etkili olan tarım arazileri büyük zarar gördü, yağışlar sonrası su baskınları oluştu.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre ilçelere bağlı köylerde yer yer metrekareye 34.5 kg yağış düştü. Şiddetli yağışlar neticesinde su baskınları nedeniyle oluşan sel tarım arazilerinde büyük kayıplara neden olurken, tarımsal üretim yapılan tüm köylerde binlerce dekar tarım alanı ve ekinler büyük zarar gördü.
KARASU BÖLGEYE GİTTİ
CHP Milletvekili Ulaş Karasu, il ve ilçe yöneticileriyle birlikte Kangal ilçesinde selden zarar gören alanlara giderek üreticileri dinledi.
Selden zarar gören alanları inceleyen Karasu, üreticilere geçmiş olsun dileğini ileterek, selden zarar gören bölgelerin Afet Bölgesi olarak ilan edilmesi ve üreticilerin borçlarının 2 yıl faizsiz olarak ertelenmesini amacıyla TBMM’ye kanun teklifi verdi. Karasu, “Sosyal devlet ilkesi gereği olarak vatandaşın,beklenmeyenzararvehasarlarkarşısındadesteklemek ve yenidenüretimyapabilecekdurumagetirilmesiiçinteklifin gereği yerine getirilmelidir” dedi.
TEKLİF NE GETİRİYOR?
Karasu’nun hazırladığı kanun teklifinde Sivas’ın üretim yapılan bölgelerinin Afet Bölgesi olarak ilan edilmesi gerektiği belirtilirken, devlet tarafından karşılanacak zararlarda ürünlerin Tarım Sigortaları Kanunu kapsamında kayıtlı olmaları şartının da aranmaması gerektiği vurgulandı.
Kanun teklifinin gerekçesinde, Haziran ayı boyunca etkisini gösteren yağışlar nedeniyle, ekili tarım arazilerinde halk dilinde yaprak leke hastalığı olarak da bilinen “septoria” hastalığının da tane kaybına neden olduğu için üreticilere verdiği zarara da dikkat çekildi.
Gerekçede, “Ülkemizde, tarımın stratejik olarak görülmemesi ve tarımpolitikalarındayapılan ciddi hatalar,girdifiyatlarındaki yaşanan olağanüstü artışlar, desteklerin yetersiz kalması üreticilerimizi zor durumda bırakmış, ülkemizi de tarımda dışa bağımlı bir konuma mahkumetmiştir. Çiftçi ve üreticilerimiz, zaten zor koşullar altında ayakta durmaya çalışırken, yaşanan olumsuz hava koşulları ve buna bağlı olarak gelişen doğal afetlerinyol açtığı zararlar da çiftçimizin üzerine de yüklenmiştir. Çiftçilerimizin maddi ve manevi zararı büyüktür” ifadeleri yer alıyor.