Son yıllarda Türkiye büyüyor, Türkiye gelişiyor o yüzden döviz kurları yükseliyor, ekonomimize saldırılıyor, gelişmemiz istenmiyor gibi zemini olmayan binlerce söz duyuyoruz. Bunları söyleyenlerin makro veya mikro ekonomi hakkında ne kadar bilgisi var, tartışılır. Dünya gündeminden diğer ülkelerdeki gelişmelerden ne derece haberleri var, bilinmez. Diğer ülkeleri bir köşeye bırakırsak, sadece ülkemize bakacak olursak eğer burada bile bazı şeylerin yolunda gitmediğini, birtakım sıkıntılar olduğunu çok rahatça görebiliriz.

               Normal şartlarda soba kullanımı azalırken, doğalgaz kullanıcı sayısı artardı ve böyle devam etmesi gerekirdi lakin son dönemlerde ülkemizde yaşanan ekonomik krizden kaynaklı artık insanlar evlerindeki doğalgazı kullanmak yerine sobayı tercih eder oldular. Doğalgaz faturaları öyle yüksek gelmeye başladı ki, buna yüksek demekte aslında doğalgaz faturasının hakkını yemek olur. Yiğidi öldür hakkını ver demişler. Öyle bir rakamlar yazıyor ki doğalgaz faturalarında, korku filmi gibi. Halk bu kabusu yaşamak yerine soba satın almaya başladı. Haliyle soba satışları son dönemde artmaya başlamış.

                 Akaryakıta sürekli gelen zamlardan sonra artık kimse aracını keyfiye kullanamaz ancak çok önemli durumlarda kullanır oldu. Hatta öyle ki aracını satmak zorunda kalanlar veya aracını inzivaya çekenler oldu. Aracını toprağa gömen vatandaşlarımız bile var. Araç yerine toplu taşımada kullanamaz hale geldiler, ulaşıma yapılan ücretlerde vatandaşı zorluyor. Haliyle ülkemizde bisiklete yönelim artmış.

                  Evlerde kimse mecbur olmadıkça elektrik kullanmaz oldu, mum yakıp oturanlar dahi var amaç romantik ortam olsaydı keşke ama maalesef tek dertleri giderleri azaltmak, daha düşük elektrik faturası görmek.

                  Şu tabloya bakınca gelişen ülke görebilen var mı? 2000 yıllardayız lakin hayat standartlarımız ilkelliğe doğru ilerliyor.