MEHMET TIRPAN
Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkan Yardımcısı Murat Sulakçı, Basın Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifinin geçen yasama döneminde yapılan komisyon görüşmelerinin ardından Genel Kurul görüşmelerine geçildiğini bu kanun teklifinin dezenformasyon değil adeta zapturap yasası olduğunu söyledi.
İlgili kanun teklifinin en çok tartışılan 29'uncu maddesi olduğuna dikkat çeken Sulakçı, “Bu yasa teklifi 40 maddeden oluşmaktadır ancak burada özellikle 29. Maddeye dikkate çekmek istiyorum. Geçmişten bugüne yapmış oldukları gerçek dışı beyanlara bir iki örnek verecek olursak; camide içki içtiler dediler, ancak hiçbir kanıt olmadığı gibi cami imamı bu söylentinin yalan olduğunu defalarca kez beyan etmesine rağmen sürgün yedi. Yine Kabataş yalanı olarak tarihe geçen bir yalanı, basın yoluyla defalarca kez dile getirenler koruma altına alınarak kalemşörlük yaptırıldı. İlk bakışta bu kadar çelişkilere düşmüş bir iktidar ve medyası için tam bir tezat gibi gözükse de yönetim gücü ve medya ellerinde olduğu için kendileri yapınca hiçbir şeklide yasanın uygulanmayacağı, ama muhalefetin en ufak bir eleştirisine bile ağır cezaların verileceği otoriter bir iklime doğru gidiyoruz.” dedi.
Teknolojinin ve bilginin bu kadar hızlı dolaştığı bir zamanda yapılanların iktidarı hiçbir noktaya getiremeyeceğini, aksine sorunları daha da derinleştireceğini ve vatandaşların da hükümetin açıkladığı enflasyonla, yaşadıkları gerçek enflasyonu kıyasladıklarında bu yasanın kime yaradığını anlayacaklarını vurgulayan Sulakçı, “Basınla ilgili kanun teklifinin 29. Maddesi ‘Halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak.” şeklinde. Teklif maddesinde yer alan “gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse” ifadesinin somut olmadığına dikkat çekiliyor. Bu şekilde sosyal medyada önüne düşen bir paylaşımı, kendi sayfasında paylaşan herkesin kapsama alındığı belirtiliyor. Maddeye “gerçeğe aykırı olduğunu bildiği bir bilgiyi internet ortamında yayan kimse” şartı getirilmesi ve “bile bile yaymak” şartının vurgulanması gerektiği kaydediliyor. Ayrıca teklifte yer alan maddenin sadece internet ile sınırlandırılması da isteniyor. Aynı maddede yer alan “Suçun, failin gerçek kimliğini gizlemek suretiyle veya bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkraya göre verilen ceza yarı oranında artırılır.” cümlesindeki “örgütün faaliyeti” tanımının da “çok muğlak ve esnetilmeye uygun” olduğu değerlendiriliyor.” ifadelerini kullandı.