Türkiye, İsrail’in dünyaya sattığı tek kullanımlık kısırlaştırılmış tohumlara karşı yerli ve milli ata tohumlarını geliştirerek çiftçilerin kullanımına sunmaya hazırlanıyor. Türk bilim adamları, ülkenin gıda güvenliğini sağlamak ve tarımı ileriye taşımak amacıyla verimli ve kaliteli buğday türleri üzerinde çalışıyor.
Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tolga Karaköy, gıdaya erişimin önemine dikkat çekerek, “Savunma sanayi ne kadar önemliyse, gıda da en az o kadar kıymetlidir” dedi. Prof. Dr. Karaköy, pandeminin gıdanın önemini bir kez daha ortaya koyduğunu belirterek, gıda güvenliğini sağlamak için yerli tohumların geliştirilmesi ve korunması gerektiğini vurguladı.
Prof. Dr. Karaköy, Türkiye'nin dışa bağımlılığını azaltmak için tarımsal Ar-Ge çalışmalarına daha fazla bütçe ayrılması gerektiğini ifade etti. Nüfusun 2030’larda 90 milyona ulaşmasının beklendiğini belirten Karaköy, bu nüfusu besleyebilmek için yeterli gıda potansiyeline sahip olmanın önemine işaret etti.
Sivas’ta sürdürülen ata tohumu çalışmalarına da değinen Karaköy, çiftçilerle yapılan işbirliği sayesinde yıllardır elden ele dolaşarak saflığını yitiren tohumların saflaştırıldığını ve çiftçilere dağıtıldığını belirtti. Ata tohumlarının hastalıklara karşı hassas olduğunu ancak kalite açısından üstün olduğunu vurgulayan Karaköy, bu tohumların ıslah çalışmaları için ebeveyn olarak kullanıldığını söyledi.
Karaköy, ülkenin iki gen bankasında, İzmir ve Ankara’da saklanan ata tohumlarının, olağanüstü durumlarda gıda güvenliğini sağlamak için önemli olduğunu belirtti. Devletin, bu tohumların korunması ve kullanılması için gerekli önlemleri aldığını ifade eden Karaköy, gelecek nesillerin bu yerli ve milli tohumlarla beslenmesinin sağlanacağını kaydetti.