Erişkin bir insan, kendinin, onun için var olanların ve yapılanların öneminin ve değerinin farkında olup ona uygun davranmıyorsa, en hafif şekli ile kendini mutsuz hissediyor.

Detaylandıracak olursam;

Kadir kıymet bilmiyor,
Almak, tüketmek eğiliminde oluyor,
Vermenin değerinin ve mutluluğunun farkında olmuyor,
Başına gelen olumsuzluklar konusunda, başkalarını suçlu görüyor,
Dünyanın, kendi etrafında döndüğünü zannediyor,
Yardım etmiyor,
Rüzgâr nereden eserse, o tarafa savruk bir yaşam sürüyor,
Şikâyet etmek yaşam tarzı oluyor,
Zamanını, geçici hazlar aldığı ama özde yaşamına katkı vermeyen şeylerle geçiriyor,
Yaşamını yönetemiyor,
Üretmiyor,
Nankör oluyor,
Yani, ot gelip saman gidiyor…

Dünyanın ve yaşamındaki diğer insanların havasından- suyundan, etinden- sütünden yararlanıp, yaşamını hiç katkı vermeden, asalak gibi sürdürüyor.

Diyorum ki;

Yaşadığın hayatın içinde, kendin olarak var olman için, sorumluluk alman ve bedel ödemen gerekir.

Değerlerine uygun yaşaman için önce değerlere sahip olman gerekir,

Amacına ulaşmak için önce hedeflerinin olması gerekir,

Hayır demeyi becerebilmen için önce alev alev yanan 'evet' inin olması gerekir,

Kendine özgü bir yaşamının olabilmesi için önce başkalarının sırtından inmen gerekir,

Ve son olarak;

Anlamlı, cıvıltılı, huzurlu ve mutlu bir hayatı özgürce yaşayabilmenin yolu, gerçek bir yetişkin olmaktan ve gerçek bir yetişkin olarak davranabilmekten geçer. Gerçek bir yetişkin olabilmenin yolu da sorumluluk bilincine sahip olmaktan ve sorumlu davranışlardan geçer!