Önümüzdeki yıllar tüm insanlığa huzur, mutluluk ve neşe getirsin. 

Yeni yılda;

Bir- 

5 vakit üzerine 5 vakit daha namaz kılmayı düşünmek yerine kıldığımız namazların hakkını vermeyi, orucun, haccın, umrenin bitince başlayacağı inancını yerleştirmek lazım kendi nefsimize.

Ve yine zekatın, fitrenin, sadakanın verildikten sonra bize kazandıracakları dünya ahiret kazancı hesap etmemiz lazım kendi nefsimizde.

İki- 

"Söylediklerinize dikkat edin düşünceleriniz olur. Düşüncelerinize dikkat edin duygularınız olur. Duygularınıza dikkat edin davranışlarınız olur. Davranışlarınıza dikkat edin alışkanlıklarınız olur. Alışkanlıklarınıza dikkat edin değerleriniz olur. Değerlerinize dikkat edin karakteriniz olur. Karakterinize dikkat edin kaderiniz olur!.."

Üç- 

"Kadar gayrete aşıktır!" derler. İyi ve güzel şeylerin peşinde koşalım. Naif, nazik ve kibar davranalım. Üretken olalım, pozitif bakalım, kolektif çalışma yapalım. Diğerleri odaklı değil değer merkezli iş, oluş ve eylemler gerçekleştirelim ki kaderimiz olsun. 

 Dört- 

İbn-i Haldun'un dediği gibi "Akletmek Müslümanlar tarafından terk edildi ve bu yüzden zelil bir hale düştüler!" Esaretten, ataletten, cehaletten kurtulmamız lazım. Birey ve toplumları izzetli, şerefli, onurlu ve haysiyeti kılacak işler gerçekleştirmeliyiz. Bunun yolu da Okumak, araştırmak, sorgulamaktan geçer. Ve bütün bunları Yaradan Rabbimizin adıyla yaparsak anlamlı, kalıcı ve ebedi olacaktır. 

Beş- 

Tüm kazanımlarımızı, elde ettiklerimizi ahlak ile taçlandırmamız gerekmektedir. Bilimsel gelişmeleri ahlak ile taçlandırmak şarttır. Söylemler ve eylemlerimizde ahlaki bir bütünlük olması gerekmektedir. Gücün sözcülüğüne soyunmak değil sözü güçlü kılmak gerekir. Sesin desibelini değil sözün gücünü yükseltmek gerekir. 

Altı- 

Biz kendimizi düzeltelim ki aile ve toplum düzelsin, toplumlar düzelsin ki devletler düzelsin, devletler düzelsin ki yepyeni medeniyetler inşa olsun. 

Biz kendi evimizin önünü her tür pislikten, kirden, çöpten, pastan arındıralım/temizleyelim ki tüm sokaklar, tüm semtler, tüm mahalleler, tüm beldeler, tüm şehirler kısaca tüm dünya tertemiz oluversin. 

Biz kendi içimizi düzeltelim ki tüm işlerimiz düzenli olsun. İşimiz içimizi yansıtmalıdır. Şeytan sadece hac farizasını yerine getirirken taşlanmaz. Empati kültürünü geliştirmeli her an aynaya bakabilmeliyiz. Bizi bizden eden, bizi birlikten beraberlikten eden, bizi bağnazlaştıran, bizi bencil kılan, bizim birbirimiz arasına duvarlar ören, bizi ötekileştirici kılan, bizi mankurtlaştırıcı kılan ne kadar şeytanî dürtü/tuzak/vesvese varsa ilk önce onları taşlamalı/kovmalıyız ve çıkarmalıyız hayatımızdan. 

Yedi- "Ne mutlu Müslümanım!" diyebiliyor muyuz? "Hayatım ölümüm, namazım ve tüm ibadetlerim alemlerin Rabbi olan Allah'a aittir!" diye yeni bir başlangıç yapabiliyor muyuz?

  Kısaca; Yepyeni günler yepyeni yıllar önümüzde bizleri bekliyor. İnsani hasletlerimizi/yönümüzü/yetilerimizi vahiyle formatlar, aklımızı ruhumuzu ve tüm benliğimizi vahyin süzgecinden geçirerek konuşur, davranır ve adımlar atarsak işte o zaman başarmış ve yol almışız demektir. Yok eski hamam eski tas ise hayat bundan sonrası çekilir mi bilmem. 

Yada "Yaşadığımız hayat hayat mıdır?" 

Onuda bilmem! ...