Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ender Yarsan, bit, hamam böceği, kene ve sivrisinek gibi vektörlerin taşıdığı hastalıklar nedeniyle halk sağlığı için ciddi bir tehdit oluşturduğunu belirtti. Bu canlılar, sadece fiziksel rahatsızlık vermekle kalmayıp, sıtma, verem, tifo gibi bulaşıcı hastalıklara neden olabiliyor.

Prof. Dr. Yarsan, vektörlerle mücadelede fiziksel, kültürel, biyolojik ve kimyasal yöntemlerin bir arada kullanılmasının önemini vurguladı. Fiziksel mücadele kapsamında, çöplerin düzenli toplanması, su birikintilerinin ortadan kaldırılması, evlerin temiz tutulması gibi önlemler alınması gerekiyor. Kültürel mücadele ise halkın bu konuda bilinçlendirilmesi ve desteklenmesi anlamına geliyor. Biyolojik mücadele de doğal düşmanlar ve bakteriler gibi biyolojik yöntemlerle vektör popülasyonunu azaltmayı amaçlıyor. Ancak kimyasal mücadele yapılırken mutlaka yetkili kurumlar tarafından ruhsatlandırılmış ürünlerin kullanılması gerekiyor.

Uzmanların Önerileri:

Kahramankazan'da Tarım Devrimi: Örencik Göleti Yeniden Hayat Buluyor Kahramankazan'da Tarım Devrimi: Örencik Göleti Yeniden Hayat Buluyor

Evlerde Temizlik: Evlerin düzenli olarak temizlenmesi, özellikle mutfak ve banyolardaki nemli ortamların ortadan kaldırılması önemlidir.

Çevre Düzenlemesi: Ev çevresindeki çöplerin düzenli olarak toplanması, su birikintilerinin giderilmesi, bahçelerin bakımlı tutulması gerekiyor.

Pencere ve Kapılar: Pencere ve kapıların sinekliklerle kapatılması, böceklerin eve girişini engelleyecektir.

Doğal Düşmanlar: Bahçelere kuş yuvaları asılması, böcek yiyen kuşları çekecektir.

Kimyasal Ürünler: Böcek ilaçları kullanırken mutlaka etiket talimatlarına uyulmalı ve çocukların ulaşamayacağı yerlerde saklanmalıdır.

Prof. Dr. Yarsan, vektörlerle mücadelede en önemli noktanın, bireysel ve toplumsal bilincin yükseltilmesi olduğunu belirtti. Herkesin bu konuda duyarlı olması ve gerekli önlemleri alması halinde, vektörlerin oluşturduğu tehdit önemli ölçüde azaltılabilir.

Kaynak: iha