168- “iki günü eşit olan aldanmıştır.”

"İki günü eşit olan aldanmıştır. Bu günü, dününden kötü olan mel'undur." Aliyyu'l-Kari: "Abdülaziz'in rüyada aldığı bir öğüttür. Hatta Beyhakî'nin rivâyetine göre: iyiliklerini arttırmayanlar zarardadır' ilâvesi de vardır.' Bostî de: Kişinin, dünyalıktaki ilerleyişi noksanlık, hayırlı olmayan kazancı ise, hüsranlıktır' dedi." (Aliyyu'l-Kari,a.g.e. s. 110). Aclûnî: "Irâkî, tahkîkatında şöyle diyor: Bu hadisi, Abdulaziz bin Ebî Revad'ın rüyası olarak biliyoruz..." (Aclûnî, a.g.e. c. 2, s. 233, no: 2406)

Bu söz, kulağımıza hoş bir mana olarak gelse de hadis değildir.

(İmamı Ra…ni (1034) Mektubat’tan alınan uydurma hadisler.)

169- “Ey Muhammed! Ben ve sen varız. Senin dışındakileri senin için yarattım.”

Bu söz “Levlak” hadisinin bir benzeri olarak icat edilmiş. Levlak’ın uydurma olduğu inkârı mümkün olmayan bir gerçek olduğu için onun yerine bunu gündeme getirmişler. Dertleri peygamberimizi ilahlaştırarak Allah’ın “dûnün” de (Astın da) bir yere koymak ve kendilerini de Peygamberimizin varisi yaparlar. Ondan sonra da Varislikten peygamberliğe oradan da ilahlığa çıkarlar. Cümlede ki çelişkiye bakar mısın? Ey Muhammed, ben ve sen varız. Yani ikimizden başkası yok hükmündedir.” Dedikten sonra geri dönüyor, “Senin dışındakileri de senin için yarattım.” Peygamberimizin dışındakiler, Peygamberimiz için yaratıldı ise, Peygamberimizden evvel yaşayan varlıklar, peygamberimizin için ne yapmışlardır. Veya Peygamberimizden sonra yaratılanların kaç ta kaçı Peygamberimizin getirdiğine inanmıştır. İnsanlık var olduğu günden beri kahir ekseriyeti Yaratanını ve O’nun gönderdiği Elçiyi inkâr etmişlerdir. Zaten bu sözde uydumadır.

170- “Ashabım yıldızlar gibidir, hangisine uyarsanız hidayete erişirsiniz.”

Uydurma olduğu mevzuat kitaplarında geçen bu sözün de doğruluğuna inanan çok Hoca ve çok Müslüman vardır. Ashabı seversek, onlara hürmeten hidayete ereceğimize inanılır. Hâlbuki Yüce Allah, Peygamber Efendimize hitaben: “Ya Muhammed! “Şüphesiz sen sevdiğini hidayete erdiremezsin. Ancak dilerse, Allah veya “Dileyeni Allah hidayete erdirir” buyurur. (Kasas suresi 56) Peygamberimiz sağlığında çok sevdiği yakınlarını bile hidayete kavuşturamıyorsa, hepsi vefat etmiş olan sahabe insanları nasıl hidayete erdirir? Cenabı Allah, Bakara suresi 2. Ayetinde şöyle buyurur: Bu kitab da (Kur’an da şüphe/çelişki yoktur. Sorumluluk bilincinde olan insanlara doğru yolu gösterir.” Demek ki insanlara, geçmişte, günümüz de ve gelecekte doğru yolu gösterecek olan Allah’ın bize gönderdiği Kur’an’ı Kerimdir.

171- “Ali’ye bakmak ibadettir.”

Bu söze lafzıyla, manasıyla uydurma olduğuna inanmak şarttır, aksine inanmak küfür veya şirk olur. Çünkü ibadet Allah’a yapılır. Allah’tan başkasına bakmanın ibadet olduğunu iddia etmek o şeyi Allah’a ortak etmek anlamına gelir. Bu söze hadis deyip kitaplarına alan tasavvufçuların yolundan gidenler öyle hurafeler icat etmişler ki, günümüzde binlerce müridi olan bir şeyh efendiyi yüksekçe bir yere çıkarmışlar ve önüne bir kitap açmış olan Hoca görünümlü bir yobaz, yüzlerce insana şöyle sesleniyor: Allah sırrını kutsasın. Beş dakika şeyhimizin yüzüne bakan 150 sene ibadet sevabı kazanır. Bu sözü söyleyen, söylenmesine razı olan ve bu söze inanan tartışmasız şirke düşmüş olur.

172- “Ebrarın iyilikleri, Mukarrabunun kötülükleridir.”

Böyle bir sözün hadis olarak ta başka birinin sözü olarak ta hiçbir hadis kitabında görülmediğini hadis âlimlerimiz bildirmişlerdir. Allah’ın iyilerden olduğunu kabul ettiği ve cennetine koyacağını bildirdiği Ebrar ile Mukarrebleri yarıştırmak kime ne kazandırır anlamıyorum.