MEHMET TIRPAN
İyi Parti İl Başkanı Volkan Karasu, iktidara gelmeleri halinde Malatya, Yozgat ve Sivas’ı kapsayan tarım havzası kuracaklarını bu havza ile birlikte çiftçinin, besicinin ve üreticinin sırtındaki makina ekipman, gübre ve mazot yükünün kaldırılacağını söyledi.
Pilot bölgelerde makine ekipman parkuru açarak çiftçilerin ihtiyacı olan traktör ve diğer ekipmanların çiftçilerin kullanımına sunulacağını aktaran Karasu, “Çiftçiler gübre, traktör, ekim ve biçimde kullanılan ekipmanlar, hatta yedek parça dahil bütün ihtiyaçlarını tarım havzası dediğimiz bölgeden karşılayacak. Bu şekilde hem bölge kalkınmış olacak hem de yeni istihdam alanları açılmış olacak.” dedi.
Tarım havzasında üretilen ürünlerin paketlenmesi ve satışının da yapılabileceği noktasında projelerinin hazır olduğunu belirten Karasu, “Üretime dayalı yapılacak tesisler bu bölgede yapılacağı için çiftçinin kâr marjı yüksek olacak ve nakliye derdi olmayacak. Üretim de fazlalaştığında maliyet düşmüş olacak. Maliyet düştüğü zamanda tüketicinin alım gücü yükselecek. Bu durum enflasyona da etki edecek. Sivas, Erzurum ve Yozgat’ta hayvancılık yaygın. Yemi kendi bölgemizde üretirsek maliyet otomatikman düşecektir. Yine geniş topraklara sahip Sivas’ta çiftçilik yapan ve borçlanarak tarlasını eken çiftçilere, makine ekipman, mazot, gübre temin edilmesi noktasında adımlar atacağız. Örneğin 200 dönüm arazisi olan vatandaşın gidipte 1 milyonluk traktör alamıyor. Böyle olduğu zamanda arazisini süremiyor. Bir araç parkuru kurulacak. Çiftçi ihtiyacı olan ekipmanı veya traktörü gidip araç parkından alacak işini gördükten sonra tekrar araç parkına bırakacak. Çiftçinin sırtındaki makine ekipman yükü kaldırılmış olacak. Günümüzde parası olmayan çiftçi vadeli mazot, gübre veya tohum alıyor. Borcunu zamanında ödeyemeyen çiftçinin, aldıkları malın fiyatı artınca borçta katlanıyor. Çiftçinin karı mazot, gübre ve diğer kalemlere gelen zamlarla birlikte yok oluyor. Çiftçi bu sefer üretimden el çekiyor. Üretmezsek biz yok oluruz. Üretime dayalı bir ekonomimizin olması lazım. Çiftçiyi borç batağından kurtarmak ve kar etmesini sağlamak amacı ile geliştirdiğimiz proje ile örneğin bir çiftçinin 200 dönüm arazisi varsa biz o çiftçiye 200 litre mazot, gübre ve tohum vereceğiz. Verilen kalemlerin fiyatları sabit kalacak. Çiftçi mahsul döneminde aldığı mazotu, gübreyi veya tohumun parasını direk peşin almış gibi ödeyecek. Çiftçi örneğin yaptığı ekimin ardından bir araziden 20 ton buğday elde etti. Çiftçinin kullandığı makine, işçi, mazot, gübre ve diğer giderleri hesaplanacak. Maliyetin üzerine yüzde 20 kâr payı da konulacak. Ürün piyasaya belli bir bedelle sunulacak. Hal böyle olunca hem üretici kazanacak hem de tüketici kazanmış olacak. Bu projemizle birlikte arazilerin verimliliği de artacak. Biz kuracağımız sistemle aslında çiftçinin muhasebecisi olacağız.” ifadelerini kullandı.
“ZEMİN ETÜTLERİNE GÖRE EKİMLER YAPTIRACAĞIZ”
Her bölgede farklı ürünlerin yetiştiğini, toprağın içerisinde bulunduğu mineral ve diğer zenginliklere göre ekimler yapılmasının daha doğru olacağını aktaran Karasu, “Çiftçinin tarlasını ekerken hata yapmasını engelleyeceğiz. Riski minimuma indireceğiz. Bilinçli ve sistemli bir tarım modeli uygulayacağız. İklimsel olarak arazilerde yapılan zemin etütlerine göre ekimler yaptıracağız. Ziraat mühendisleri de ekimi yapılan arazileri sık sık kontrol edecek ve herhangi bir hastalık durumunda anında müdahale edecek. Ne kadar çok üretirsek o kadar çok da devlete vergi gelmiş olacak. Bu sistemle devletin hazinesi de dolacak. Çiftçi zarar yerine kar edecek ve çiftçilik yapan kişilerinde çocukları da asgari ücretle çalışmak zorunda kalmayacak. Yerinde üretimle birlikte sanayileşmede yapılacak. Bu projeyi çiftçilerimize ve üreticilerimiz de anlattık. Gayet olumlu dönüşler aldık.” şeklinde konuştu.