311—“Ancak halkı benden kar etsinler diye yarattım. Onların sırtından ben kar edeyim diye onları yaratmadım.”

Manasından da anlaşılacağı gibi bu söz hadisi kudsi olarak rivayet edilmiştir. Allah’ı kar-zarar maksadını güden bir tüccara benzetilmesi ne Allah’ın vahyine, ne de Resulüllah’ın sözüne benziyor. Cenab-ı Allah, Kur’an’ı Keriminde insanları niçin yarattığını en açık vaziyette bizlere bildiriyor: “Ben cinleri ve insanları (Beni tanımaları) ve bana kulluk etleri için yarattım.” (Zariyat 56)

Haberde varid olmuştur ki:

312—“Allah’ü Teâla, Davud (a.s.) vahiy göndererek buyurdu: “Ey Davud! En azından yırtıcı hayvandan korktuğun gibi benden kork!”

Iraki, aslına rastlanmadığını kaydettikten sonra “Umulur ki müellif haberde varid olmuştur tabiriyle bu haberin İsrailiyattan olduğuna işaret eder” der. Diye not düşmüş.

Yine hadisi kudsi formunda gelen bu rivayette manası itibariyle sorunludur. Çünkü Allah’tan korkmak, Onun sevgisini, rızasını kaybetmekten ileri gelen bir korkudur. Haşa Allah’ı canavara benzeterek ve Ondan böyle bir kötülüğün geleceğini düşünerek korkmak İslam anlayışında olmayacak şeydir.

313—“Resulüllah, İbn Mesud’a hitaben: “Eğer benimle mülaki olmak istiyorsan benden sonra Allah’tan kork.”

Gerçi hadis olmadığını Iraki tespit etmiş ama rivayetler kulaktan kulağa söylenerek taşındığı için, Peygamber ağzından çıkmayacak cümleler hadis olarak dile getirilmiştir. Kur’an da Allah’tan korkmak vardır. Fakat benden sonra demesi, sanki evvelinde gerekmiyormuş gibi bir mana çağrıştırıyor.

314—“Aişe validemiz der ki: Resulüllah’tan sordum: --Ümmetinden hesap görmeden hemen cennete giren kimse var mıdır? Cevap olarak: “Günahını hatırlayıp ağlayan bir kimse hesap görmeden hemen cennete girecektir” buyurdu.”

Tavsiye edilen amel güzel. Yani günahına pişman olmuş ağlıyorsa gerçekten tevbe ediyor demektir. Ama sadece bunu yaparsan kurtuldun demek ne kadar doğru olur onu bilemem. Kur’an ayetlerine bakmak lazım. Bazı sahih hadisler bile güzel amelleri teşvik ve Terğip maksadıyla söylenmiş olabilir. “Artık kim zerre ağırlığınca bir hayır işlemişse, onun mükâfatını alacaktır. Kim de zerre ağırlığınca bir kötülük yapmışsa, onun cezasını görecektir. (Zilzal 7-8) Bu ayetleri göz önüne getirince hemen bir tarafa gitmek kolay değil.