“Yaşam size verilmiş boş bir film; her karesini mükemmel bir biçimde doldurmaya çalışın!” bu sözler Türk fotoğrafının ustalarından Merhum Ara GÜLER'e ait.
İnsan düşünen bir varlıktır. Bize hayat bahşeden Allah(cc) bizi başıboş bırakmamış ve çeşitli sorumluluklar yüklemiştir.
En güzel kıvamda yaratılmış olan insan Allah(cc)'ın adeta bir şaheseridir.
“Yaratan, yarattığını bilmez mi?” Mülk Sur, 67/14
Ayetin devamı mealen şöyledir;
“Elbette bilir! Çünkü O latiftir, her şeye nüfuz eden ilmiyle bütün gizlilikleri en ince ayrıntısıyla bilir, her şeyden haberdardır!”
Ama insan isyankar, pek aceleci, nankör, hakikate sırtını dönebilen, kötülük üretebilen, kabalaşabilen, fıtrata savaş açabilen ve tahribat açabilendir.
Böyle kötü meziyetlere sahip olan insan elbette ki kendisine Allah’ın bahşettiği boş bir filmin bütün karelerini çirkinleştirebilir. Bu tür örnekler her toplumda mevcuttur. Ama esas olan bu kötü örnekleri azaltmak ve güzel örneklikleri çoğaltmaktır.
İnsanı Allah(cc) başıboş bırakmamıştır. Hesaba çekilmeyeceğini zanneden bir kimse hep yanılgı ve hüsrandadır.
Rabbimiz(cc) bize merhameti gereği kitap, din ve peygamber göndermiştir. Böyle bir Rabbe itaat edilmez mi? Peki böyle bir Rabbi göz ardı edipte başka Rabler edinmenin gereği var mıdır?
Kim ki merhametten yoksun bir hayatı tercih eder, asileşir, fıtratına yabancılaşır işte o zaman kendi kendine zulmeder.
Hayatımızı güzelleştirmek için bize Rabbimizden daha güzel şeyler vad edecek var mıdır?
Bizi esas sahibimiz olan Allah’tan ve ona itaat / kulluk etmekten uzaklaştıracak ne olaki?
Allah(cc) mükemmeldir ve mükemmel olanı sever.
Allah(cc) kullarına hep merhamet edendir.
Allah(cc)'tan gayrısı sahte ve yalandır.
Kem aletle kemalat olmaz. Kemalat ancak Allah(cc) bilincine erişmekle, peygamber ahlakı kuşanmakla ve Kur'anı hayatımıza taşımakla mümkündür.
Allah(cc) bizi akıllı ve iradeli bir varlık kılmış. Başıboş bırakmamış ve düşünmemizi istemiş.
Düşünmek farzdır. Şimdi düşünerek gelişebileceğimizi ve değişebileceğimizi düşünüyorum. Allah(cc)'ın bize bahşetmiş olduğu akıl, vicdan ve fıtrat gibi yetileri düşünme uğruna seferber etmemiz gerektiğini düşünüyorum.
Düşünceye ve düşünürlere ambargo koyanların ne akla hizmet ettiklerini düşünüyorum.
Cehaleti, karanlığı, kaosu, kargaşayı, zulümatı bertaraf etmek için düşünme melekemizi harekete geçirmemiz gerektiğini düşünüyorum.
Din özgürleştirmek, adalet dağıtmak, köleliği ve fakirliği ortadan kaldırmak için gelmişken birbirimize karşı bu yumrukları sıkmanın gereksizliğini düşünüyorum.
Mükemmellikler ayrıntılarda gizlidir.
Allah(cc)'ın boyası bize neden yetmez ki?
“Boyası Allah’ınkinden daha güzel olan kimdir?” Bakara Sur, 2/138
Hani manevi heybelerimizi en güzeli ile dolduracaktık!
Hani Allah(cc) için sevecek Allah(cc) için buğz edecektik!
Hani zalime arslan kesilecek mazlumu koruyup kollayacaktık!
Peki; Ara GÜLER’inde dediği gibi hayat dediğimiz bu filmin her karesini mükemmel bir şekilde doldurmaya, yepyeni hikayeler oluşturmaya ne dersiniz?
Bizim hikayelerimiz neden olmasın ki?
Torunlarımızla paylaşabileceğimiz, gelecek nesle aktarabileceğimiz!
Hemde öyle hikayeler olsun ki bunlar Adem'ce başlasın Adem'ce bitsin.
Var mı sizinde her satırını mükemmelliklerle doldurabilecek bir yol hikayeniz?
Varsa çok çok şanslısınız.
Ya yoksa vay halinize vay halimize!
