MEHMET TIRPAN

Milli Yol Partisi İl Başkanı Zeki Haral, ülkücü, milliyetçi ve vatansever bir ekolden geldiklerini, merhum Muhsin Yazıcıoğlu ile siyaset yapmış ve onun siyaset anlayışının Türkiye’nin geleceği olduğuna inanan bir yapılarının olduklarını söyledi.

Türkiye’deki siyasi düzenin ülkemizi bir noktaya getiremeyeceğini görerek her ilde ve ilçelerde teşkilatlanarak gerek il kongrelerinin gerekse ilçe kongrelerini gerçekleştirmeye devam ettiklerini aktaran Başkan Haral, “Yıllardır aynı yanlışlar farklı yollarla yapılarak doğrulara ulaşılmaya çalışılıyor. Ama geldiğimiz noktada ülkenin geldiği durum ortada. Ülkedeki mevcut siyaset düzenin değişmesi gerektiğini söylüyoruz. Demokrasinin temeli siyasi partiler ama maalesef siyasi partilerde de demokrasi yok. Tüm siyasi partiler tek adam rejimleri ile yönetiliyor. Muhalefet iktidarı tek adam rejimi olmakla suçluyor. Haklılarda ama maalesef kendilerine baktıklarında maalesef kendileri de aşağı yukarı aynı. Siyasete belli bir sürenin gelmesini istiyoruz. Süreli siyasetin partilere demokrasi getireceğini düşünüyoruz.” dedi.

Koltuğa oturanların bırakmasını da bilmeleri gerektiğini vurgulayan Haral, “Genel başkanlar koltuğa oturduğu zaman ne zaman görevi bırakacağı belli değil. Koltuğu korumak adına da kendi mutlu azınlıklarını oluşturarak etraflarına bir duvar örüyorlar. Mutlu azınlıklarla birlikte mutlu devam ediyorlar. Siyasi partilerin içerisindeki farklı seslere kulak tıkıyorlar yada farklı düşünenleri hain olarak ilan ediyorlar. Maalesef siyasi partilere demokrasi gelmeden bu ülkeye gerçek manada demokrasinin gelmeyeceğini düşünüyoruz. O nedenle siyasi partiler kanunun değişmesini, siyasete süre gelmesini bunu da anayasal hüküm olarak Anayasa’ya eklenmesini istiyoruz. Aksi halde parti tüzüklerine bunları koyuyorlar daha sonra kurultaylarla bu maddeleri rahatlıkla değiştirebiliyorlar. Genel başkanları, milletvekillerini ve il başkanlarını partinin üyelerinin seçmesi demokrasinin gerçekleşmesine çok büyük katkı sunacağınızı düşünüyoruz. Halkın seçtiği insanlar görev alırsa bu insanlar vatandaşlara karşı görevlerini yerine getirmek zorunda kalacak. Kimse genel başkanların iki dudağının arasından çıkan lafa bakmamalı. Siyasete çeki düzen verildikten sonra da kurumların tek tek ele alınması lazım. Kurumları kanunların yönetmesi lazım siyasetin değil. Siyaset denge ve denetleme noktasında olmalı. Kurumların tıkandığı yerlerde kanunlar çıkararak işleyişin kusursuz olmasının sağlanması lazım. Sivil toplum örgütlerinin başkanlıklarında da aynı durum söz konusu. Süre gelirse herkes görevini ne zaman bitireceğini bilirse ona göre bir siyasi anlayış olur. Kısır bir döngü var bunun adına da demokrasi diyorlar.” ifadelerini kullandı.

“İNSANLAR PARADAN PARA KAZANMA YOLUNU TERCİH EDİYOR”

Güven ortamı olmadığı için insanların yatırım yapmadığını ve paradan para kazanma yolunu tercih ettiğini savunan Haral, “Günümüzde daha çok paradan para kazanalım mantığı yerleşmiş durumda. Hayat pahalılığı almış başını gitmiş. Ticaretin kuralları değişmiş. İnsanlar şu süreçte herşey mubah gibi hareket etmeye başlamış. Güven ortamının sağlanarak kamudaki israfın önlenmesi lazım. İnsanlar işsizken makyaj projelerle zaman harcamamak lazım. Şu andaki en büyük sıkıntı kamudaki israf ve ilerisi görünmeyen günlük programlar. Günlük yaşıyoruz. Anı kurtaralım günü kurtaralım siyaset yaptığımız koltukları elimizde tutalım kavgasından başka kavgamız yok. Bu anlayıştan kurtulmamız lazım. Devlet planlamasını yapacak ve denetleyecek. Hiç bir vatandaş kurumda işi olduğu zaman dayı aramayacak, kanun vatandaşa yetmeli. Güven ortamı sağlandıktan sonra, israfın da önüne geçilerek gerçekler göz önünde bulundurularak programlar yapılmalı.” şeklinde konuştu

“SİVAS’IN TAMAMI CAZİBE MERKEZİ KAPSAMINA ALINMALI”

Uzun süredir konuşulan ‘Cazibe Merkezi’ konusuna da değinen Başkan Haral, “Sivas Demirağ Organize Sanayi Bölgesi Cazibe Merkezi ilan edildi. Bu güzel 45’e yakın yatırımcıya da yer verildi. Uzun yıllar boyunca Sivas’ın iş yükünü çeken sanayicilerimizde mağdur oldu. Demirağ OSB’deki avantajların kendilerine de sağlanmasını isteyen iş adamları aksi halde rekabette ciddi sorunlarla karşılaşacaklarını ifade ediyorlar. Bir kısmı fabrikalarını taşıma derdinde. Sivas’ın tamamının Cazibe Merkezi kapsamına alınması noktasında talepler var. Eğer ilçelerdeki OSB’lerde cazibe merkezi olursa göçün de önüne geçilecektir. Sivas ilçeleri ile kalkınır. Biz bunun bilincindeyiz. Bizi yöneten ve idare edenlerden bu talepleri Ankara’ya taşımalarını ve takip etmelerini istiyoruz. İnşallah muvaffak olurlar bizde teşekkür ederiz.” sözleri ile konuşmasını sonlandırdı.