1959 yılında Sivas’ta, henüz 29 yaşında iken hayatını kaybeden Kızılbaşoğlu Yadigar, mahallesinde yarı efsaneleşmiş bir kabadayı olarak tanınıyordu. Adı, sadece bölgesel değil, aynı zamanda Alevi kimliğiyle de özdeşleşmişti. Gerçek adı Yadigar Aykut olan bu genç kabadayı, Gökçebostan Mahallesi’nde doğmuş, babasını erken yaşta kaybettikten sonra mutsuz bir çocukluk dönemi geçirmişti. Ailesindeki geçimsizlik ve cezaevi deneyimi, onu kabadayılar dünyasına itmişti.
Kızılbaşoğlu Yadigar, özellikle Sivas’ın Alevi mahallelerinin korunmasında önemli bir figür haline gelmişti. Zorluklarla mücadele eden Alevi köylülerinin, adeta koruyucusu olmuş ve onların güven içinde yaşaması için büyük bir rol oynamıştı. Yadigar, sadece bir kabadayı değil, aynı zamanda adaletsizliğe karşı durabilen ve haksızlıklara uğrayanlara yardım elini uzatan bir liderdi.
Ancak, onun hikayesini farklı kılan şey, sadece kabadayılıkla değil, aynı zamanda dönemin toplumsal yapısı ve Alevi kimliğine karşı duyduğu aidiyetle şekillenmesiydi. Sivas'ın yerel kabadayısı, güçlü rakipleriyle mücadele ederken, aynı zamanda Alevi toplumu için bir simge haline gelmişti.
Yadigar, 29 Nisan 1959'da, rakip kabadayı gruplarından Pisik Ömer’in oğulları tarafından pusuya düşürülerek katledildi. Bu cinayet, hem Sivas’ı hem de Alevi mahallelerini derinden sarsmıştı. Olayın ardından, Faytoncu İsmail’in tanıklığına göre kanlar içinde hastaneye kaldırılan Yadigar, doktor Kızıldeli’nin çabalarına rağmen kurtarılamamıştı. Ölümü, hem Sivaslı Alevi hem de Sünni aydınlarını derinden üzmüş, şehrin diğer kesimlerinde ise sevinçle karşılanmıştı.
Yadigar’ın ölümü, sadece bir kabadayı kaybı değil, aynı zamanda toplumsal bir dönüşümün sembolüydü. Alevi toplumunun karşılaştığı zorluklar ve onların mücadelesinin bir yansımasıydı. Kızılbaşoğlu Yadigar, Sivas’ın gölgede kalmış tarihi ve kültürel dinamiklerini derinden etkileyen bir figür olarak, mahallelerinin hatıralarında ve toplumsal hafızasında yaşamaya devam ediyor.
30 Nisan 1959 tarihli Ülke Gazetesi’nde yer alan “Şehrimizde Dün Gece İşlenen Feci Cinayet” başlıklı haber, Yadigar’ın ölümüyle ilgili toplumda büyük yankı uyandırmış, hem yerel halkı hem de Sivaslı aydınları derinden sarsmıştı.