TÜRKİYE'de üretilen yaklaşık 14 bin ton kekiğin 12 bin tonunu karşılayan Denizli'de, çiftçi ürününü satamazken; üzüm üreticileri ise geçmiş yıllarda yaşanan don olayından sonra bu kez de rekolte ve fiyatlar yüzünden darbe yediklerini açıkladı.
Kekik üretiminin önemli merkezlerinden Denizli'nin Gözler Mahallesi ve Çal İlçesi'nde geçen yıl kekiğin kilosunu 5 liradan satan üreticiler, bu yıl kekiğin kilosunu 3.5 liraya satmakta zorlandıklarını dile getirdi. Çal'ın Dağmarmara Mahallesi'nde kekik üretimi yapan Rıdvan Duysak, şöyle dedi:
"Türkiye, dünyanın en önemli kekik ihracatçısı konumunda. Türkiye'de üretilen kekiğin yüzde 89'luk dilimini ise Denizli'nin Gözler yöresi ve Çal karşılıyor. Buna rağmen fiyatlar, bu yıl taban yaptı. Biz bu işe şaşırıyoruz. Tüccarların elinde oyuncak olduk. Ürünümüze bakıp, dalga geçer gibi tekrar eletiyorlar, almak istemiyorlar, binbir nazla kekiğin kilosunu 2.5 ile 3.5 TL arasında alıyorlar. Kekiğin kilosunu son 3 yıldır 5 liradan satıyorduk. Böylesine önemli bir ihracat kalemi olan kekik üzerinde birileri büyük oyun oynuyor. Üretici mağdur ediliyor. Devletimiz konuya el atmalı ve üreticinin lehine çalışma yapmalıdır."
Kekik üreticilerinin yaşadığı sorunların benzerini Çal'daki üzüm üreticileri de yaşıyor. Geçen yıl yaşanan don zararının ardından bu yıl da kuraklık sorunu yaşayan üzüm üreticileri sorunlarına çözüm bekliyor. Çal Ziraat Odası eski Başkanı üzüm üreticisi Ömer Ayhancı, üzümde büyük bir trajedi yaşandığını söyledi. Ayhancı, 2011 ve 2015 yıllarında bağları don vurduğunu ve üreticinin büyük darbe yediğini belirterek, şöyle dedi:
"Don nedeniyle ertelenen zirai kredilerin ödemesi bu yıl yapılacak, ancak üretici borcunu nasıl ödeyecek kara kara düşünüyor. Çünkü, bu yıl da üzüm üreticisini kuraklık vurdu. Çal bölgesinde 100 bin ton civarında üzüm üretimi yapılırken, bu yıl 40-50 bin ton arasında üretim yapılacak. Üstelik, üretimdeki düşüşe rağmen fiyatlarda aşağı indi. 60-70 kuruşa üretici üzümünü satamıyor. Satan da 4-5 ay vadeli üzüm veriyor. Bu yıl kuraklık nedeniyle üzüm salkımları beslenemedi ve küçük kaldı. Fiyatlarda aşağı çekilince darbe üstüne darbe yedik. Üzüm üreticileri örgütlü değil, bizlerin haklarını savunan bir örgütlenme olmadığı için de tüccarlar, alıcılar istediği gibi at koşturuyor. Onlar ne derse üretici boyun eğmek zorunda kalıyor."
