Rahmân'ın uyarısını görmezden gelmeyi tercih eden kimseye gelince, Biz onun içine öteki kişiliğini oluşturmak üzere [kalıcı] bir şeytanî dürtü yerleştiririz!” Zuhruf Sur, 43/36

Rahman’ın uyarısı nedir? Rahman’ın zikri, öğüdü olan Kur’an’dır. Kim ki Kur’an’da ki bu öğütlere duyarsız davranırsa, kusurlu bir gözle bakarsa, körlük ederse işte bu tür kimselerin başına şeytanı musallat edeceğini söylüyor Rabbimiz.

Şeytan bir kimsenin arkadaşı, yoldaşı, yakın dostu olursa o kimse şeytanın uydusu, kötü emellerinin uşağı haline gelir. Şeytan onu adım adım takip eder ve ona sürekli kötülükleri telkin eder.

Ey İnsanlar! Şeytan'ın izinden gitmeyin: zira o sizin apaçık düşmanınızdır, sizi yalnız kötülük işlemeye, iğrenç ve çirkin işler yapmaya ve hakkında bilgi sahibi olmadığınız şeyleri Allah'a isnad etmeye çağırır!” Bakara Sur, 2/168-169
“Bu [şeytanî dürtüler] böylelerini [hakikat] yolundan alıkoyar ve bunlar kendilerinin doğru yolda olduklarını sanırlar!” Zuhruf Sur, 43/37

Allah(cc)’ın en güzel kıvamda / donanımda yaratmış olduğu insan bilmelidir ki;

Şeytan, bir taraftan insanın kendi kendine yeterli geldiğini telkin ederken diğer taraftandan da kendi arzularını / tutkularını / egosunu / ihtiraslarını / heva ve heveslerini tanrılaştırmasını ister.

Şeytan, güç sarhoşluğunun, bilgi hırsızlığının, akıl tutulmasının, bilinç alaborasının, eksen kaymasının ve şuursuzluğun önünü açar.

Şeytan, siyasette teklik iddası türeterek Fravunlar üretir, Bürokraside teklik iddiası türeterek Hamanlar üretir, Ekonomi de teklik iddası türeterek Karun’lar üretir, İlim ve bilim de teklik iddası türeterek Bel’amlar üretir.

Allah(cc) Kur’an’la hayatınızı anlamlandırın der. Şeytan ise Kur’an’ı raflarda süslü kılıflarda saklayın, sadece ölülere okuyun der ve onu herkesin okuyarak anlayamayacağını telkin eder.

Kur’an “...Şirk büyük bir zulümdür!” “...Hakikati ayakta tutun, adaleti tesis edin!..” derken şeytan ise Allah(cc)’ın ayetleri hakkında ileri geri konuşur, onları hafife alır/dalga geçer, haddi aşar.

Kim ki Allah(cc)’ın yanında yer alırsa Allah(cc) ona şeref ve itibar kazandırır, kim ki şeytanı yol arkadaşı edinirse şeytan o kimseyi zillet ve meskenete sürükler.

Kim içerisinde her çağa özgü vahyi mesajlar barındıran Kur’an’la tanışık ve barışık bir hayat yaşarsa, küçük büyük etkili etkisiz ne kadar ins ve cin şeytan varsa onların çanına ot tıkamış, uykularını kaçırmış ve etki alanını daraltmış olur.

Kur’an’sızlık demek hüsran demektir.Kim ki şeytanın işini kolaylaştırmak, elini güçlendirmek, yaşama ve etki alanını genişletmek isterse Kur’an’la bağını koparsın. Kur’an sünnetullaha uygun yaşamayı emrederken şeytanla işbirliği etmek, şeytana yol arkadaşı olmak gayretullaha dokunur, Allah(cc)’ın azabının/gazabının insan üzerine yoğunlaşmasını sağlar.

Kısaca; Şeytan gücünü bizim güçsüzlüğümüzden almaktadır. Biz gücümüzü Allah(cc)’tan, Kur’an’dan, peygamberden, hak ve hakikatten, doğru ve dürüstlükten, helalden, meşru olandan, akletmekten, düşünmekten, değer üretmekten, faydalı olmaktan, sevgiden, kardeşlikten yana kullanırsak işte o zaman şeytan kaçacak delik arayacaktır.