19 Eylül 1921 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Mustafa Kemal Atatürk'e “Mareşal Rütbesi” ve “Gazilik” unvanının verildiği gün, 2002 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisinde çıkarılan yasayla birlikte Gaziler Günü olarak kabul edilmiştir. 2002 yılından bu yana 19 Eylül Gaziler Günü olarak anılmaya başlamıştır.
Sivas Medya Center Ailesi, 19 Eylül Gaziler Günü vesilesiyle, Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği Başkanı Fatih Deveci ve Sivaslı Gazilerle bir araya geldi.
Vatan uğruna canını feda etmekten gocunmayan kahraman Gaziler, Şehit ve Gazi kavramlarının önemsizleştirildiğine dikkat çekti. Sivaslı Gaziler, bu kavramların okullarda öğretilmesi hususunda çağrıda bulunarak, ”Türk milleti olarak milli değerlerimizden uzaklaşmış durumdayız. Milli şuur yok olmak üzere. Biz 1071 Malazgirt Savaşı ile Anadolu’ya, 1453’te İstanbul’un Fethi ile tüm dünyaya hakim olduk. 1923’te Cumhuriyeti kurduk. Alparslan, Fatih Sultan Mehmet, Gazi Mustafa Kemal Atatürk bizim atamız. Nice şehit, gazi kanı ile kazanıldı bu topraklar. Biz gaziler olarak yaşayan tarihiz. Bizler böyle gördük, böyle yetiştik. Milli Ruhun, Türklük bilincinin, Şehit ve Gazi kavramlarının gelecek nesillere aşılanması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Gazilik unvanına erişmekten dolayı gurur duyduklarını ifade eden Sivaslı Gaziler, “Bu vatan bir tane başka vatanımız yok. Gönül isterdi ki şehitlik mertebesine ulaşalım ama Rabbim bize Gaziliği nasip etti. Şehit nurlu Gazi onurludur. Bir tane canımız bu vatan için seve seve feda ederiz. Mehmet Akif’in dediği gibi; bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır toprak uğrunda ölen varsa vatandır. Biz bu vatanı bize emanet edenlere saygı duyacağız, onların bıraktığı bayrağın her zaman ahirete kadar taşıyacağız.” şeklinde konuştu.
“Toplumumuzda inanılmaz bir yozlaşma var”
Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği Başkanı Fatih Deveci, toplumdaki yozlaşmanın milli değerleri etkilediğini söyleyerek, “Öncelikle bu anlamlı günde bizleri yalnız bırakmadığınız için Memleket Sivas Gazetesi’ne teşekkür ederim. Tüm gazilerimizle de gurur duyuyorum. Hepsi vatan aşkıyla, vatan sevdasıyla yanıp tutuşan insanlar. Her birinin farklı bir hayat hikayesi var. Kimisi Tunceli’de, kimisi 15 Temmuz’da, kimisi Kıbrıs’ta, hain terör saldırısında ihtiyaç nerede olduysa bu vatanın evlatları orada oldular. Bizim en büyük sıkıntımız bundan kaynaklanıyor ya biz kendimizi anlatamadık ya da anlatmayı beceremiyoruz. Çünkü toplumumuzda inanılmaz bir yozlaşma var. Yozlaşmayı çok fark ediyoruz ve bildiğimiz için yaklaşık olarak 3 yıldız bu kurumda başkanlık yapıyorum. Bu 3 yıl içerisinde de yoğun bir şekilde okullarda devamlı seminerler yapıyoruz. Seminerlerde, çocuklarda şehitlik ve gazilik bilincinin oluşması için elimizden ne geliyorsa onu yapıyoruz. Tabi ki bu dernek olan üzerimize düşen bu ama birazda halkımızın bize destek vermesi gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü artık günümüzde sosyal medya üzerinden insanlar yediği, içtiği, gezdikleriyle ilgileniyor. Hiçbir şekilde milli, manevi duyguların olduğunu görmüyoruz. Sanki bu insanlar gazi olurken bu devlete gazi olmuşlar, bu devlete bedel ödemişler. Sivas için, Hakkari için, Kayseri için ya da millet için bedel ödememişler gibi Sivas halkından da Türkiye’de gezdiğim şehirlerden de bunu gördüm. İnanın bizler Şehit ve Gazi Ailesi derneği olduğumuzu beyan etmiyoruz ama ettiğimiz zamanda karşımızda ki insanlardan umursayan ya da önemli görülmüyoruz. Bizim şu an en büyük sıkıntımız toplumun bu konuda bayağı geriye gitmesi. Artık sanki bu bedeli devlet için ödedik, aslında bu bedeli biz tüm Türkiye için ödedik, İslam dünyası için ödedik, hepsi için ödedik. Bu bedelleri ödemeye devam edeceğiz. Bugün belki kendileri bu bedelleri önemsemiyor, umursamıyor olabilirler ama yarın bir gün kendi evlerinde şehit helvası pişerse ya da bir gazi gelirse o gün Şehitliğin ve Gaziliğin ne olduğunu anlayacaklar. Bizde bunun için elimizden geldiği kadarıyla, sizler vasıtasıyla sesimizi duyurmaya, bu bilinci oluşturmaya devam edeceğiz.” dedi. (AYŞE NUR ÖZKAN)
