SAMSUN'daki Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMU) Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof.Dr. Koray Karabekiroğlu, "Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, okul çağındaki çocukların yüzde 3 ile 7'si arasında görülen bir bozukluktur. Erkek çocuklarda daha sık rastlanır. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu bulunan çocuklar, dağınık, istikrarsız, aceleci, sabırsız, dalgın, maymun iştahlı, unutkan, fevri, bir konudan diğerine geçer" dedi.
OMÜ Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof.Dr. Koray Karabekiroğlu, çocuklarda görülen dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu konusunda açıklamalarda bulundu. Bozukluğun görülme yaşı ve belirtileri hakkında bilgi veren Prof.Dr. Karabekiroğlu, şöyle dedi:
"Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu okul çağındaki çocukların yüzde 3-7'si arasında görülen bir bozukluktur. Yaklaşık 20 çocuktan 1'inde bu bozukluk görülür. Erkek çocuklarda daha sık rastlanır. Kronik seyri vardır. Zaman içinde belirtiler yaşa uygun olarak değişimler gösterir. Tipik olarak 7 yaşından önce başlar. En az iki ortamda sorunlar vardır. Ya evde ya da okulda. Bu çocuklar için günlük hayatta bahsedecek olursak, dağınık, istikrarsız, aceleci, dürtüsel, sabırsız, dalgın, maymun iştahlı, unutkan, fevri, bir konudan diğerine geçen ve son dakikaya bırakan diyebiliriz. Okuldaki bu bozukluğu olan çocuklar için öğretmenleri en çok, 'Kendi sınıfta aklı başka yerde', 'Aslında çok zeki, ama kendini derse vermiyor', 'Çok aceleci, düşünmeden cevap veriyor', diyebilir. Anne ve babaları ise bozukluğu olan çocukları için en çok, 'Dersin başına otursa da, ya tuvalete gider, ya kalemini düşürür', 'bir bahane bulup sık sık kalkar, ödevlerini, sınav günlerini unutur', 'İşine geleni duyar, işine gelmeyeni duymaz' diyebilir." 
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun uzmanlarca tanının konulacağını söyleyen ve ailelere uyarılarda bulunan Prof. Dr. Koray Karabekiroğlu, bunun tanısını çocuk psikiyatrisi uzmanlarının koyabileceğini belirterek şöyle dedi:
"Her ne boyutta olursa olsun, böyle bir durumu olan bir çocuğun ebeveynlerinin mutlaka sıkıntı yaşayacağını söylemek doğru olmaz. Sabırlı, bilinçli, kapsayıcı, iyimser bir tutum ev ortamındaki sorunların en aza inmesinde etkin olabilir. Çocuğunuz davranışlarını bilerek ve isteyerek yapmıyor. Bazen sizi test etmesinin doğal olduğunu unutmayın. Siz, önce kendi üzerinize düşeni yapın. Mükemmeliyetçi olmayın. Bazı şeyleri de yaşayarak öğrenmesi için fırsatlar yaratın. Diğer çocuklarınızı ihmal etmeyin. İletişim becerilerinizi geliştirin. Tedavi sürecinde anlatılanları iyice öğrenin."