HANİFE KANAT

Uzman Psikolojik Danışman, Aile Danışmanı ve Psikodrama Co-Terapist Rukiye Karaca Volkaner, Bazı insanlar soğuyan hava, giderek günlerin kısalması ve karanlık hava ile birlikte durgun ve keyifsiz hissetmeye başlar diyerek açıklamalarda bulundu.

Özellikle hava geçişlerinde insanların uykusunun yetmediği şikayetini sıkça duyduğunu belirten Karaca; “Sonbahar ve kış mevsimlerinde gün ışığından yeterince faydalanamamak, serotonin seviyesinde azalmaya neden olur ve bu durum, melatonin seviyesinde artış sağlar. Söz konusu meletonin hormunun ise insanın fiziksel hareketlerini yavaşlatan, uykulu ve dingin bir ruh hali yaratan doğal bir sakinleştirici özelliği vardır. Melatoninin uzun süre salınması ise organizmada enerji depolanması sürecini başlatarak daha fazla uyku ve gıda alımına yol açar. Kış aylarında daha fazla uykuya ve yüksek kalorili gıdalara ihtiyaç duyma sebebi de bundan kaynaklanmaktadır. Sonbahar ve kışın havaların soğuması, günlerin kısalması, aydınlık saatlerin azalması kişileri fiziksel ve psikolojik olarak etkiler. Kişiler kendilerini daha halsiz hisseder, açık hava aktiviteleri azalır. Bu süreçte doğa değişir ve doğanın bu değişimine insanın da adapte olması gerekir.” dedi.

Kış aylarında Mevsimsel Depresyon ismi verilen duygu durum değişikliği ile sıkça karşılaşıldığını aktaran Karaca; “Mevsimsel Duygudurum Bozukluğu (Mevsimsel Depresyon) özellikle sonbahar ve kış aylarında depresif belirtilerin başlayıp, ilkbahar ve yaz dönemlerinde belirtilerin iyileşip sona ermesidir. Kişilerde kış aylarında ve özellikle kapalı havalarda uykuya eğilim, halsizlik, iştah artışı, özellikle karbonhidrat içeren unlu ve şekerli gıda tüketiminde fazlalaşma görülmektedir. Bunun dışında kişide çabuk sinirlenme ve buna bağlı olarak ilişkilerde çatışmalar yaşanmaktadır. Bu durumda kişiler de giderek kendisini kötü hissedip sosyal alanlardan kendilerini uzaklaştırmaktadır. eğer bütün bunlar her sonbahar döneminde kendini gösterip ve yazın iyileşiyorsa mevsimsel duygu durum bozukluğu yaşadığı düşünülebilir.” ifadelerini kullandı.

KİŞİYE GÖRE TERAPİ UYGULAMAK GEREKİR

Mevsimsel Depresyon yaşayan kişilere buna göre tedavi uygulanması gerektiğini vurgulayan Rukiye Karaca Volkaner; “Bu terapi sürecinde kişinin rahatsızlık duyduğu şeyleri fark etmesi, bu süreci atlatmak için neler yapabileceğini anlaması sağlanmak istenir. Bazen yaşanan çeşitli sorunlar nedeniyle kişiler kısa süreli olarak mevsimsel duygu durum bozukluğu belirtilerine benzer belirtiler gösterebilirler. Bu durumda onların da mevsimsel anlamda bir depresyon geçirdiğini iddia etmek mümkün değildir. Çünkü, bazen herkes, depresyona benzer belirtiler gösterebilir. Zaman zaman yaşanan zorluklar nedeniyle kendimizi halsiz, enerjisi düşük ve dinlenmeye ihtiyaç duyar bir halde bulabiliriz. Alacağınız destek yanında kendinize iyi gelecek olan bir hobi, sanatsal aktivite ya da mesleki anlamda becerinizi geliştirecek ve eğlenceli bulduğunuz bir aktivite ile uğraşmak odağınızı başka bir noktaya yönlendirmeye yardımcı olur. Ayrıca; öncelikli önerim ise açık havada yüksek tempolu yürüyüş yapılması. Bir diğer önerim ise; planlı olmak. Planlı olmak sizi daha iyi hissettirecektir. Yapacaklarınızı ve yapmak istediklerinizi önceden programlayın. Kendinize ulaşılabilir hedefler belirleyip bunları küçük adımlara bölmek size, hedeflerinize ulaştırmakta destek olacaktır.” diyerek konuşmasını sonlandırdı.