1-Elif, lâm, mîm, râ. Bunlar, kitabın ayetleridir. Sana Rabbinden indirilen haktır. Fakat insanların çoğu anlamazlar. (Ra’d 1)

--İşte bu ayetler kitaba ( Kur’an’a) aittir. Rabbinden sana indirilen ayetler gerçeğin ta kendisidir. Fakat insanların çoğu buna inanmazlar.

 

2-Yeryüzünü döşeyen, onda oturaklı dağlar ve ırmaklar yaratan ve orada bütün meyvelerden çifter-çifter yaratan O'dur. Geceyi de gündüzün üzerine O örtüyor. Şüphesiz bütün bunlarda düşünen bir toplum için dersler vardır. (Ra’d 3)

--O, yeryüzünü uzatıp, genişletir. Yani (bir yanda) kalkmaz ve yıkılmaz dağlar (öbür yanda) nehirler akıtır ve orada her üründen erkekli dişili çiftler var eder, geceyi gündüzün üstüne kapatır. Düşünen akıl sahiplerine derin mesajlar vardır.

3-Kâfirler diyorlar ki: “Ona Rabbinden bir mucize indirilseydi ya!” Sen ancak bir uyarıcısın ve her toplumun da bir rehberi vardır. (Ra’d 3)

--Yüce Mevla, Resulüne: Ona Rabbinden bir mucize inmeliydi” derler. Ama diğer peygamberlere verilen mucizeleri açıklayan Yüce Allah, Peygamber Efendimize de: “Sana da şu mucize verildi” demez. Fakat bizimkiler boş durmamışlar ve peygamberimizin ardından tam 3500 tane mucize icat etmişler.

4-Allah, her dişinin neyi taşımakta olduğunu, gebe kalacağını, rahimlerin neyi eksiltip neyi arttıracağını bilir. Onun katında her şey bir ölçüye bağlıdır. (Ra’d

--Yüce Allah, her dişinin karnında ne taşıdığını bilir. (Burada bir noktaya dikkat çekmek istiyorum: Dikkat edilirse, “her dişinin neye hamile olduğunu bilir” diyor. Ama benden başka kimse bilmez demiyor. Aynı manayı ihtiva eden Lokman suresi 34. Ayetinde beş bilinmeyen denmiş ama günümüzde gelişen teknikle rahimlerdekinin bilindiğini ve yağmurun nereye yağacağı da bilindiğini görüyoruz. Dolayısıyla beş bilinmeyen de üç bilinmeyene düşmüş oluyor.

--Yüce Allah, yine rahimler de fazlalaşmayı ve ekşimeyi de bilir. Allah, her şeyi, hayatı, ölümü bir ölçüye bağlamıştır.

 

5-Gerçek dua Allah'a yapılır. O'ndan başka yalvardıkları, kendilerine hiçbir cevap veremezler. Bunlar, suyun ağzına gelmesi için avuçlarını suya açan, ancak hiçbir zaman su ağzına ulaşmayan kimseye benzerler. İnkârcıların duası da aynı şekilde boşa gitmektedir. (Ra’d 14)

--Muhakkak ki dua, yalvarma, niyaz ve istemek sadece Allah’a yapılır. Başka bir deyişle, Allah’tan başkasına dua edilmez ve Allah’ın vereceği şeyler de başkasından istenmez. Allah’tan başkasına el açıp istekte bulunanlar, istediklerini elde edemezler. Allah tan başkasına el açanlar, suyu akmayan bir çeşmeye su içmek için ellerini uzatıp da boş olarak geriye çekenlere benzerler. Allah’a şirk koşarak Ona ortak yaptıklarına dua edenler sapıklıklarını artırmaktan başka bir şey yapamazlar.

6-De ki: “Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?” De ki: “Allah'tır.” De ki: “O'nu bırakıp da kendilerine bile fayda ya da zarar verme gücüne sahip olmayan dostlar mı edindiniz?” De ki: “Körle, gören bir olur mu hiç? Ya da karanlıklarla aydınlık eşit olur mu? Yoksa O'nun yarattığı gibi yaratan ortaklar buldular da, bu yaratma onlara göre birbirine benzer mi göründü?” De ki: “Allah her şeyi yaratandır. O, birdir. Karşı durulmaz güç sahibidir.” (Ra’d 16)

--Müşriklere: “gökleri ve yeri, yaratan terbiye eden, belli yörüngelerde döndüren” kimdir diye sorsan Allah derler. Onlara de ki: “Ne yani siz Allah’ı bırakıp da kendilerine bile yarar sağlamayan ve muhtemel bir zararı önleyemeyen Allah’tan başka birilerini kendinize Evliya mı yapıyorsunuz? Onların tercih ettikleri veliler kördür, Allah ise her şeyi görür. Onlar karanlıktır Allah ise, göklerin ve yerin nurudur. Hiç bunlar, birbirinin aynısı kabul edilebilir mi? Yoksa o veli edindikleri Allah gibi yaratma imkânına mı kavuştu? Hayır-hayır yaratma işi Allah’a aittir, Allah’tan başkası yaratamaz. Allah birdir ve her şeye hâkimdir.

 

7-İnkâr edenler, “Rabbinden ona bir mucize indirilmeli değil miydi?” derler. De ki: “Doğrusu, Allah dileyeni saptırır, bütün benliğiyle kendisine yöneleni de doğru yola iletir.” (Ra’d 27)

--İnkârcılar: (Muhammed’e), somut-elle tutulur, gözle görülür bir mucize, bir olağan üstü hal verilseydi ya” derler. Allah, dilediğini 8Arzu ve istediklerine bakarak sapıklıkta bırakır. Kendisine yöneleni, doğru yola girmek isteyeni de doğru yola ulaştırır.

 

8-Andolsun, biz senden önce de peygamberler gönderdik; onlara da eşler ve çocuklar verdik. Hiçbir peygamber Allah'ın izni olmadıkça herhangi bir mucize getiremez. Her ecel için bir yazı/belirlenmiş bir vakit vardır. (Ra’d 38)

--Yüce Allah Resulüne şöyle buyurur: “ (Ey Muhammed!) Senden önce birçok Peygamber gönderdik. Onlara da, sana verdiğimiz gibi eşler ve çocuklar vermiştik. Allah’ın izni olmadan bir peygamberin kendiliğinden mucize göstermesi mümkün değildir. Zaten her ümmete yapılacak tebliğin kendine özel bir yöntemi vardır.